Kehf Suresi: Bilmediğimiz şeylerin hikmetini görmeyi dikkat çeker. Ben de bu arayış içinde; insanlık macerasının hangi evrelerden geçtiğini, yol aldığını bütünlüğe kavuşmasını ya da kavuşamamasını gördüm. Yerlerin başlıkları altında kültürlerini, neyi, ne zaman, niçin yaptıklarını irdelemiş. Yer yer yok artık saçma dediğim fikir uyuşmazlıkları, bazen aaaa buradan mı çıkmış bu diye şaşırdığım, bazen hak verdiğim bir kitap içeriğinin haritasını çıkardım okuduklarımdan. Gururlardan ve kabir zenginlerinin ardında ne kalmış? Doğruların dünyada iken cenneti yaşadığını hissettiriyor. Binaların, duvarların, meditasyonların, inanışların hepsinin ardında saklı olanları inceledim. İnsanoğlunun hep bir tatmin arayışı, açlığı, değişime susuzluğu yolundaki en net görünen daim çizgisi olduğunu farkettim. Zerdüşt Zend-Avesta ilahilerinde dendiği gibi "Düşüncede, sözde ve harekette birbirine tamamıyla zıt iki ruh vardır. Biri hayat bahşeder, diğeri ölüm getirir. Bu iki ruh, her adamda, her millete birbiriyle kapışır. Bu ilk insandan başlayarak ta kıyamete kadar çarpışıp durur. İnsanlar dinlensinler ve anlasınlar, çünkü aydınlıkla karanlık arasında yapacakları tercihe bağlıdır onların iki dünyadaki kaderleri..." Selamete yükselişe çıkmak için ilahilerinde duası olan, birşeyler üretmeye en önce istekleri ile başlayan bir eylem öncesini anlıyoruz. "istemek". Büyükler istemişler ve harekete geçmişler. Eğrisi ve doğrusu ile yolda olmuşlar. Birbirinden beslenen kültürler, gelenekler ve arkadaş olmuş düşünceler. Yalnışların içinde doğruyu bulmayı hedeflemeyi ögretiyor bu kitap. Dinin, dinsizliğin, medeniyetin, mim'siz medeniyetin sentezlemesini okuduğum bu kitabı buraya aktarmak zor. Bilgi ve derinliğe girmeyi gerektiren bu kitabı ilgisi alanında olanlara tavsiye ederim. Son cümlelerimi kitap ile sonladırmak istiyorum. "Batı hegemonyası faustcu kültür postulatları tarihte hiçbir insani gaye üzerine kurulmamış tek medeniyet olan bu medeniyet, tabiatı depo ve çöplüğe çevirir, toplumda bir cangıl ferdiyerçiliği ve bir beyaz karınca yuvası totalirizmi oluşturur ve insanı her türlü ilahi boyuttan koparıp sakat bırakır. Dünya çapında ortaya çıkan meselelere verilecek cevapların da, cihan çapında olmaları gerekir. Eğer bütün dünya kültürleri arasında hakiki bir medeniyetler diyaloğu gerçekleştirip geliştirebilirsek, işte ancak o zaman çözebiliriz. Ve hakiki diyalog, ancak herkes başlangıçta başkasından öğreneceği bir şey olduğuna kesinlikle inandığı zaman gerçekleşir. Hakiki medeniyetler diyaloğu, ancak herkes diğer insanı, kendisinin tam anlamıyla insan olması için, kendisinde bulunmayan taraf olarak görüp buna kesinlikle inandığı zaman var olur." İnsanın açgözlü bir robota dönüşmesine ve hem beyinlerin hem gönüllerin istenildiği gibi yönlendirilmesine yol açan noktalarını engellemek için nazarı dikkatle okunmalı. Düşmanın kalemini kendi silahları ile çözüm üretmek adına okumalı.

İnsanlığın Medeniyet DestanıRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 20181,538 okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.