Konuşasım geldi, o yüzden kitabı bitirmeden inceleme yazmaya karara verdim. Daha doğrusu kitap hakkındaki düşüncelerimi yazmak istiyorum. Böyle diyorum çünkü millet ne incelemeler yazıyor, ne araştırmalar yapıyor... :)) O yüzden benimkisi kitap hakkındaki miniminnacik düşüncelerim:) Neyse Ahmet Haşim gece şairi diye biliniyor. Bazı rivayetlere göre çok çirkin olduğu için insanlar onu görmesin diye gündüzleri hiç sokaga çıkmazmiş. Geceleri severmiş bu yüzden, karanlık olduğu için geceler ve bir nevi saklanabildiği için gecenin koyusunda... Ama bazı rivayetlere göre de :) annesi hastaymış ve gündüzleri annesine bakması gerekiyormuş bu yüzden annesini yürüyüşe geceleri çıkartıyormuş sadece. Sonuç olarak sevgili Ahmet Haşim " gece şairi " diye anılır olmuş ... Evet bu arada bu kitabı gezi ve deneme tarzında düz yazılardan oluşuyor fakat sevgili Haşim şiirlerde yazıyor. " Melali anlamayan nesle aşina değiliz. " gibi bilindik bir mısrası da var. Merak edenler için " O belde " şiirinde geçiyor bu mısra. Ahmet Haşim hakkında bir bilgi daha sanırım kadınlarla arası pek iyi değil, kızıp duruyor kadınlara :) Kadınların çirkin , erkeklerin güzel olduğunu felan söylüyor... " Ya boya örtüleri? Bunların altında hakiki çehreyi hiç görmek mümkün mü ? Boyalar olmasa bilmem kadın ne yapardı ? Kadın ne yapardı bilmem ... Fakat boyalar olmasa bilmem ki göz nasıl boyanirdı ? " Güldürüyor beni ya ... :)) Değişik bir kafa yapısı var yani :) Yazılarında ironi çok yapiyor. Bana J.L.Fournier ' ı hatırlattı biraz . Kitaba dönecek olursak kitap da güzel, komik düşündürücü şeyler var. Bazı yerleri de sıkıcı ama demeden de geçemeyeceğim. Yine de ben okunması gereken kitaplar arasında olduğunu düşünüyorum. Hatta bizim Türk Edebiyatı yazarlarının bilindik tüm kitaplarının okunması ve kendi kültürümüzü, kendi geçmişimizi, kendi şair ve yazarlarımızı tanımamiz taraftarıyım, yazdıkları kitaplardan... Nedense böyle Türk klasikleri kitapları okuyunca ayrı bir mutlu oluyorum... :)) O yüzden okuyun, okutun bu değerli yazarlarımızın kitaplarını, naçizane düşüncem ... Bu arada Ahmet Haşim hakkındaki bilgiler için sevgili kardeşime çok teşekkür ederim. Arada ise yarıyor bu kardeşim:))) Son olarak kitaptaki bir alıntıyla son veriyorum incelememe pardon kitap hakkındaki düşüncelerime:) Seçtiğim alıntı da çok manidar arkadaşlar... Konu Ahmet Haşim olunca paylaşacağım alıntı da böyle bir şey olurdu zaten... ********** Güneş bütün gün insana doğru fakat acı şeyler söyleyen bir arkadaştır. Onun ışığında eğlenmenin ve mesut olmanın hiç imkânı var mı?.......Nihayet akşam oldu. Karanlık bastı. Karşı karşıya oturmuş iki insan, artık yüzlerimizi görmüyor, yalnız seslerimizi duyuyorduk...... Birden arkamızda garip bir fısıltıyı andıran bir hışırtı duyar gibi olduk. Başımızı çevirdik: İki büyük fıstık ağacı arkasından kırmızı bir ay sanki yapraklara sürünerek yükseliyordu....... Artık her şeyi açıklıkla görmek ıstırabından kurtulmuştuk. Yanlış görmek ve hayal etmek imkânının sarhoşluğu vücudumuzu yavaş yavaş bir Afyon dumanı gibi uyuşturuyordu....... Zira aydan akan büyünün saadetiyle ruhlarımız çatlayacak kadar dolmuştu . Ay ! Ay! Yalancı Ay! Zekadan harap olanları dinlendiren hayal gibi , güneşten bunalanları da teselli eden sensin! ******* Keyifli okumalar 1k ...

Bize Göre ve Bir Seyahatin NotlarıAhmet Haşim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,284 okunma

·

67 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.