Gönderi

Ortada büyük bir tartışma vardı. Siyahlar, beyazlara ait bir bölgede en fazla 72 saat kalabiliyordu ve haliyle ilk 72 saatin sonunda ne yapılacağına dair bir tartışma başlamıştı. Bu bölgenin dışına çıkıp yeni bir 72 saat için geri mi dönüyoruz yoksa yasaya karşı mı koyuyoruz? Beyazlar diyordu ki hayır, yürüyüp çıkmalıyız. Çok kısıtlayıcı kampüslerden gelen bazı siyahlar da bu fikre katılıyordu; oradaki varlıklarını ifşa edecek herhangi dramatik bir şey yapmak istemediler. Birkaçımız ise bunun saçma olduğunu söyledik: burada kalacağız. Söylediklerimiz hususunda beyazları histerik yapan şey, onlara polisler bizi almaya geldiğinde, kamyonetlerin önüne yatıp hiç kıpırdamamalarıru söylememizdi. Biz polislerin, siyahlara istediğini yapmasına müsaade edelim; siz de sadece oraya yatın ve kıpırdamayın. Beyazlar bunu kabul edemedi. Bunu aşın sorumsuzca buldular ve sınırlandırılmış kampüslerdeki öğrencilerin çıkarlarını hesaba katmayan radikal bir hat olarak gördüler. Bizse olaya şöyle yaklaştık; güzel, siz beyazlar böyle devam edin; durum analizinizi ve mantığınızı kabul edelim diye zırvalayıp durun. Aslında bu karar bizim olmalı çünkü etkilenenler yalnızca bizleriz; pasaport taşıyanlar bizden başkası değil; izne bizim ihtiyacımız var sizin değil-, öyleyse bir kere de dinlemeyi öğrenin. Bu konu üzerine iki saatlik yoğun bir tartışma oldu. Beyazlar diyordu ki, "Saçma! Yaptığınız ırksal düşünme" ve biz de diyorduk ki, "Asıl sizinki saçma! Yaptığınız Baasskaap [beyaz üstünlüğü]." Nihayetinde şunun farkına vardık; eğer meseleyi seçimle çözmeye çalışırsak, kaybedebiliriz; çünkü beyazlara oy verecek bir sürü siyah var. O yüzden bu seçim kararının bile bize kaldığını söyledik. Gördüğümüz kadarıyla da seçime ihtiyaç yoktu; siyahlar olarak yarın saat 1' de toplanıyoruz. Bütün siyahlar gelmeli. Bu aşamada yalnızca izne ihtiyacı olan insanlar için mücadele veriyorduk ve bunlar yalnızca Afrikalılardı. Fakat biz zaten, Hintliler ve Melezler (Coloureds) gibi izne ihtiyacı olmayan diğer gruplara dair analizimizde, onların da ezilen tarafın bir parçası olduğunu kabul etmiştik. 72 saat yasası hakkında karara varmamız tam on dakika sürdü. Gittik ve bunu tartışmanın bile zaman kaybı olduğunu söyledik. Bize yıllardır ne yapmanuz gerektiğini anlatan sizin gibi heriflerle protesto siyasetine dahil olmak istemiyoruz. Yapıcı amaçlar için buradayız. Dolayısıyla bu 72 saat yasasının bir kenara atılması şart; yürüyerek sınırı geçeceğiz. Artık siyahlar olarak kendi meselemiz hakkında konuşmaya başlayalım.
·
121 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.