Gönderi
İtalyan yazar #NataliaGinzburg ‘un kendine özgü dilinin bütün özelliklerini de taşıyan ilk romanı #KenteGidenYol hakettiği ilgiyi görmeyen bir kitap gibi geldi bana. Yalın bir anlatımla gelişen bu romanın sarsıcı gerçeği , Nini'nin aşkıdır. Bu ünlü İtalyan kadın romancı, insan ilişkilerini anlamanın gerçek bir ustası sayılıyor. Gerçi bu ilişkileri olduğu gibi anlatmak onun asıl amacı olmuştur, onun kahramanları sanki kendiliğinden gelip otururlar roman sayfalarına ve bildik acıları çekerler; ama deniyor ki: "Natalia Ginzburg, bunu bilmeden yapar; o bu bakış açısının farkında değildir." Her ne kadar ana kahramanımız Nini adında genç bir delikanlı olsa da kitabı Dalia karakterinin ağzından okuyoruz. Nini dedesi ile kalıyor ama onun kötü davranışları yüzünden amcasında sık sık kalıyor ve dede rahmetli olunca temelli yerleşiyor. Dalia’lar ise 5 kardeş ve en büyük abla Azelea kendinden yaşça büyük zengin bir adamla evli ve kentte yaşıyor. Dalia çok aşırı güzel ya da yetenekli bir kız değil. Tamamen sıradan, tembel, her şeyden üşenen ve hiçbir şeyden zevk almayan 17 yaşında bir kız. Yeni giysiler ve ayakkabılar hoşuna gidiyor ve sürekli kente gitmekten çok hoşlanıyor. Ama kendini oraya ait hissedemediği bariz belli. Ailesinden ve yaşadığı evden utanıyor. Nini ile birlikte büyümüş ve sırdaşı denebilir. O beğenmediği evde sürekli kitap okuyan zeka küpü Nini ile konuşmak can sıkıntısına iyi geliyor. Derken Dalia, doktorun oğlu Giulio ile görüşmeye başlıyor ve hamile kalıyor. Annesi laf söz olmasın diye onu halasının yanına gönderiyor ve zoraki de olsa evlendiriyorlar ama Dalia bundan da mutlu değil. Bu arada hamileliği öğrenen Nini aslında Dalia’ya aşık olduğunu açıklıyor ve kabul etse o haliyle dahi onunla evlenir ama Dalia için her şey bir oyun ve anlamsız. Nini’nin kendisine karşı duygu beslemesi hoşuna gidiyor ama o kadar. Zamanla eşi kendine aşık oluyor. Dünyalar güzeli bir oğlu oluyor. Derken Nini’nin aşkından öldüğünü öğreniyor. Ama Dalia’nın tek derdi süslenmek ve kentte gezmek. Çocuğuna hizmetli bakıyor, Nini için doğru düzgün yas tutmamış ve kocasına aşık değil. Zengin biriyle evlenip çok istediği kentte oturuyor ve bir hizmetçiye sahip (çocuğu sayesinde) amacına ulaşmış olsa da yine de mutlu değil çünkü eğreti duruyor ve kendini kente ait hissedemiyor. Sürekli arşınladığı kent yolunu ve anlamsız duygu durum değişikliklerini, şımarıklıklarını okurken tek gerçek duygunun gerçekten Nini’nin aşkı olduğunu anlıyorsunuz. Tavsiye ederim.
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.