Gönderi

256 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
özellikle,en çok ama en çok kendime
“İşte, hepsi bu. Kendini keşfedebilen ve duygusal gelişim gösteren kişiler ikinci bir yaşama başlayabilir ki bu yaşam, eski aile rolleri ve istekli fanteziler söz konusu olduğu sürece hayal bile edilemez. Gerçekte kim olduğunuza ve yaşamınızda neler olup bittiğine yeni bir bilinçle baktığınızda, gerçekten sil baştan yapabilirsiniz. Bir kişinin söylediği gibi; “Kim olduğumu tam olarak biliyorum. Başkaları değişmeyecek ama ben değişebilirim.” Şu andan itibaren mutlu bir hayata başlamamanız için hiçbir sebep yok. Açıkçası ben, daha önceden sahip olmayı umut etmek yerine şu anda bilinçli bir yetişkin olarak kendinize mutlu bir yaşam sunmanızın daha tatmin edici olacağını düşünüyorum. Bir yetişkin olarak kendi yeni benliğinizin doğumununa şahit olmak ve bunun farkında olmak, inanılmaz bir şey. Kaç kişi uykudan uyanabilir ve içlerinde var olan asıl kişinin ortaya çıktığını fark edebilir? Kaç kişi ömrüne iki yaşam sığdırabilir?” kitabımın en son sayfasıydı bu okuduğunuz satırlar ve tam olarak gelmek istediğim yerdi kendimde.kitaba başlarken yalnızca bazı semptomları gözlemlemek,öğrenmek için okumayı hedef almıştım.ilerledikçe istemsiz olarak kendimde gördüğüm fark etmeye başladığım ve fark ettikçe bir şeyleri çözümlemeye başladığımı gördüm. hayat belki çok basit belki o kadar basit olmasa da çok anlamlı geçmişlerde,insanlarda ve duygularımızda gizli.bizim duygularımızda.öncelikle bunu öğrendim.başkalarını gözlemleyebiliriz elbet,ancak önce kendimizle ilgilenmezsek ya aşırılıklara ya da dengesizliklerimize kurban olur,kurban ederiz. okurken hep birilerinin davranışlarını oturtmaya çalıştım önce onlara anlam vermeye çabaladım ancak asıl anlam verilmesi gereken kendimmişim.her şey düzelmez,beklentiler iyileşmeyebilir,iyileşme fantezilerim bir yere kadar olabilir.insan bir başkasını iyileştirmek için doğmamıştır zaten.geçmişimiz,acılarımız ve anılarımız,travmalarımız önce kendimizde fark edilmeyi beklerken hangi insana iyi gelebilir ki insan?iç dünyamız er geç yüzeye çıkar,patlama noktası vardır.öğrenmediğim kendimde ertelediğim ve rahatsız olup başkalarında düzeltmeye çalıştığım ne varsa hayat tekrar tekrar önüme çıkarır çünkü henüz ondan ders almamışımdır.bunu bu kitapla bağlantılı dinlediğim bir yerden özetle de şöyle diyebilirim:’eğer rahatsız olduğum,başkalarının düzeltmesini istediğim davranışları onları düzeltmek istercesine davranır hatta çabalarsam,karşımdaki kişide bir sorun vardır evet ama bizde de vardır.eksiklik.kendini fark edemeyiş.neyi istediğimizi ve bize neyin iyi geleceği,nasıl davranılacağına dair bir sınırımız beklentimiz vardır ancak bunlar olmayacak insanlarda değildir,olmasını istediğimiz insanlarda hiç değil.biz bunu anlayana kadar da hayat bir şekilde bunu tekrar tekrar çıkarır karşımıza ,çünkü biz anlamıyoruzdur.hayatın ise bu noktada buna karşı çok güzel bir anlayışı vardır:’eğer o bunu kabulleniyorsa,bunu yaşamayı, anlamayı,kendinden önceye koyuyorsa demek ki o bunu hak ediyordur.ne kadar ağır olsa da bize yönelik bu cümleler.hayatın bize cevabıdır.ama bizler bu durumlara nasıl sınır koyar ve kendimizle ilgilenirsek, reddeder ve kendi duygularımızı anlamaya çalışırsak hayat o zaman;’hayır dediyse tekrar karşısına çıkmamalı,demek ki bu insan,olay ya da yaşantı ona göre değil.’ anlayışında olurmuş. özetle her şey bizde başlamaz bence ama bizimle biter,yukarda da dediği gibi yazarın ‘kaç kişi ömrüne iki yaşam sığdırabilir?’ henüz yirmi yaşımdayken,güzel bir başlangıç ve bitiş sağlarken,teşekkürü borç bildiğim,kendime kattığıma ve okuduğuma mutlu olduğum bir kitap oldu.
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin ÇocuklarıLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 20191,609 okunma
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.