Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
GAM BAĞIMIZ VAR (Baki Mesut Köprücü)
Popüler ve niteliksiz kitaplardan hoşlananlar, Gam Bağımız Var 'ı okumasın. Çünkü bu eserin bir derdi var. Size yeni bakış açıları sunuyor. 17 öyküden oluşuyor. Her bir öykü, dilinin edebiliği ve konularının çekiciliği ile ayrı bir lezzete sahip. Çok sıra dışı kahramanlar da gördüm içinde. Örneğin biri var ki acısını sırtında dolaştırıyor. Mesela Keva isimli bir kadın var ve bu kadın ölmek üzere olan bir dilin son konuşanı. Gazeteciler bu ihtiyar kadına yetişmek ve o ölmeden önce dilini kayıt altına almak için ellerinden geleni yapıyorlar. Mesela başka bir kahraman var. O da kendini mezara diri diri gömmüş, ölmüş ama yaşıyor aslında. Mezardan sesleniyor insanlara. Çok anlamlı ve okuyucuların da hayatına dokunan güzel meselelere değiniyor. Baki Mesut Köprücü'nün Oğuz Atay Öykü Ödüllerine layık görülen Şebaruz adlı öyküsüyle başlıyor kitap. Bu öykü de Konya'nın Mevlânâ Meydanı ve Bedesten Çarşısına götürdü beni. İranlılar, Japonlar, meczuplar, Şeb-i Arus Töreni... Öyküde entelektüel gençlerin kelle paça içmeleri, mahalle aralarında dolaşıp esnaf lokantalarında takılmaları, tam bir taşra entelektüeli imajı yaratmış. Hem evrimden bahseden, Ahmet Arif'i konuşan, varoluşsal meselelere değinen hem de kenar mahallelerde gezinen iki entelektüel genç, çok iyi verilmiş öyküde. Maskeci öyküsü çok eğlenceli ve anlamlıydı. Bitiş cümlesini hâlâ unutamıyorum. "Maskelerimiz çocuklarda etkisini göstermemektedir." Yazarın ölüme ve varoluşa dair yazdığı öyküler de çok düşündürücü. Mesela Cahit'e İtiraf isimli öyküsünde Cahit Sıtkı Tarancı 'ya anlatıyor ölüm korkusunu. Ama Cahit Sıtkı hiç konuşmuyor. Ölümden sonra ne olduğunu soruyor yazar. Cahit Sıtkı yine susuyor. Yazarın Milenyum Tanrıları adlı öyküsü Dali'nin sürrealist tablolarını hatırlattı bana. Bankanın önünde putlara tapan insanları anlatıyor yazar. Bunlar kadın, para, şöhret sahibi kişiler vb. Yani günümüzün tanrıları. Bu putları kıran kişi ise yazdıklarından ötürü parmakları kesilen gerçek bir şair. Halamın Dolabı adlı öykü, çok mizahi ve enteresan bir köy hikâyesiydi. Dede ve Nene karakteri, bir doğumun büyülü hikâyesi insanı sayfaların içine çekiyor. Çok keyifliydi. Finalde yazarın kendine sorduğu soru ise ayrıca güldürüyor okuyucuyu. Hesap Günü isimli son öyküde kitabın kahramanları yazara hesap soruyor. Çok ilginç ve düşündürücü bir kurgu olmuş. Bu kurguyu Tanrı - insan ilişkisine de yorabilir mi insan, bilmiyorum. Hayatınıza farklı bakış açıları sunan ve sizi düşündürürken bambaşka atmosferlerin içine çeken bir kitap arıyorsanız muhakkak okuyun. Nitelikli eserlerden.
Gam Bağımız Var
Gam Bağımız VarBaki Mesut Köprücü · Aleni Kitap · 20242 okunma
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.