Gönderi

Faruk Nafiz Çamlıbel
Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarlari Yagiz atlar kisnedi, mesin kirbac sakladi Bir dakika araba yerinde durakladi. Neden sonra sarsildi altimda demir yaylar, Gozlerimin onunden gecti kervansaraylar... Gidiyorum, gurbeti gonlumle duya duya, Ulukisla yolundan Orta Anadolu'ya Ilk sevgiye benzeyen ilk aci, ilk ayrilik! Yuregimin yaktigi atesle hava ilik, Gok sari, toprak sari, ciplak agaclar sari... Arkada zincirlenen yuksek Toros daglari, Onde uzun bir kisin soldurdugu etekler, Sonra donen, donerken inleyen tekerlekler... Ellerim takilirken ruzgarlarin sacina Asildi arabamiz bir dagin yamacina, Her tarafta yukseklik, her tarafta issizlik, Bu islakla uzayan, donen kivrilan yollar. Uykuya varmis gibi gorunen yilan yollar Basini kaldirarak boslugu dinliyordu. Gokler bulutlaniyor, ruzgar serinliyordu. Serpilmeye basladi bir ruzgar ince ince, Son yokus noktasindan duzluge cevrilince Nihayetsiz bir ova agartti benzimizi Yollar bir serit gibi ufka bagladi bizi Gurbet beni muttasil cekiyordu kendine Yol, hep yol, daima yol... bitmiyor duzluk yine. Ne civarda bir koy var, ne bir evin hayali Sonunda ademdir diyor insana yolun hali, Arasira geciyor bir atli, iki yayan Bozuk duzen taslarin ustunde tikirdiyan Tekerlekler yollara bir seyler anlatiyordu, Uzun yollar bu sesten silkinerek yatiyor... Kendimi kaptirarak tekerlegin sesine Uzanmis kalmisim yaylinin siltesine, Bir sarsinti... uyandim uzun suren uykudan; Geciyordu araba yola benzer bir sudan Karsida hisar gibi Nigde yukseliyordu, Sag taraftan cingirak sesleri geliyordu; Agir agir onumden gecti deve kervani, Bir kenarda gorundu beldenin viran hani. Alaca bir karanlik sarmadayken her yeri Atlarimiz cozuldu, girdik handan iceri Bir deva bulmak icin bagrindaki yaraya Toplanmisti garipler simdi kervansaraya. Bir noktada birlesmis vatanin dort bucagi Gurbet ceken gonuller kusatmisti ocagi, Bir pirilti gordu mu gozler hemen daliyor, Gogusler cekilerek nefesler daraliyor, Sisesi is baglamis bir lambanin isigi Heryuzu ciziyordu bir huzun kirisigi, Gitgide birer ayet gibi derinlestiler Yuzlerdeki cizgiler, gozlerdeki cizgiler... Yatagimin yaninda esmer bir duvar vardi, Ustunde yazilarla hatlar karismislardi; Fani bir iz birakmis burda yatmissa kimler, Aygin baygin maniler, acik sacik resimler... Yukuya varmak icin bu hazin gunde, erken, Kapanmayan gozlerim duvarlarda gezerken Birdenbire kipkizil birkac satirla yandi; Bu dort misra degil, sanki dort damla kandi Ben garip cizgilere ugrasirken basbasa Raslamistim duvarda bir sair arkadasa; "On yil ayriyim Kinadagi'ndan Baba ocagindan yar kucagindan Bir cicek dermeden sevgi bagindan Huduttan hududa atilmisim ben" Altinda da bir tarih. Sekiz mart otuz yedi.. Gozum imza yerinde baska ad gormedi. Artik bahtin aciktir, uzun etme arkadas! Ne hudut kaldi bugun, ne askerlik, ne savas; Araya gitti diye iclenme baharina, Huduttan goturdugun san yetisir yarina! Ertesi gun basladi gun dogmadan yolculuk Soguk bir mart sabahi...Buz tutuyor her soluk Ufku tutusturmadan fecrin ilk alevleri Arkamizda kaliyor sehrin kenar evleri Bulutlarin ardinda gun yanmadan sonuyor, Hoyukler bir dag gibi uzaktan gorunuyor... Yanimizdan geciyor agir agir kervanlar, Bir derebeyi gibi kurulmus eski hanlar Biz bu sonsuz yollarda variyoz, gitgide, Iki dag ortasinda bogulan bir gecide Siki bir poyraz beni titretirken icimden Gecidi atlayinca sasirdim sevincimden Ardimda kalan yerler anlasirken baharla Onumuzdeki arazi ortulu simdi karla Bu gecit sanki yazdan kisi ayiriyordu Burada son firtina son dali kiriyordu Yaylimiz tukenirken yollari ayni hizla Savrulmaya basladi karlar etrafimizda Karlar etrafi beyaz bir karanliga gomdu; Kar degil, gokyuzunden yagan beyaz olumdu... Gonlumde can verirken koye varmak emeli Arabaci haykirdi "Iste Araplibeli" Tanri yardimci olsun gayri yolda kalana Biz menzile vararak atlari cektik hana. Bizden evvel buraya inen uc dort arkadas Kurmustular tutusan ocaga karsi bagdas Citirdayan calilar dort cana can katiyor Kimi haydut kimi kurt masali anlatiyor Gozlerime cokerken agir uyku sisleri Cicekliyor duvari ocagin akisleri Bu akisle duvarda cizgiler beliriyor Kalbime ates gibi su satirlar giriyor "Gonlumu cekse de yarin hayali Asmaya kudretim yetmez cibali Yolcuyum bir kuru yaprak misali Ruzgarin onune katilmisim ben" Sabahleyin gokyuzu parlak, ufuk acikti Gunesli bir havada yaylimiz yola cikti Bu gurbetten gurbete giden yolun ustunde Ben uc mevsim degismis goruyordum uc gunde Uzun bir yolculuktan sonra Incesu'datdik Bir han yorgun argin tatli bir uykudaydik Gun dogarken bir olum ruyasiyla uyandim. Basucumda gordugum su satirlarla yandim! "Garibim namima Kerem diyorlar Asli'mi el almis haram diyorlar Hastayim derdime verem diyorlar Marasli Seyhoglu Satilmis'im ben" Bir kitabe kokusu duyuluyor yazinda Korkarim yaya kaldin bu gurbet cikmazinda Ey Marasli Seyhoglu, evliyalar adagi! Bahtina lanet olsun asmadiysan bu dagi! Az degildir, varmadan senin gibi yurduna Post verenler yabanin hayduduna kurduna! Arabamiz tutarken Erciyes'in yolunu Hanci dedim bildin mi Marasli Seyhoglu'nu? Gozleri uzun uzun burkuldu kaldi bende, Dedi, hana sag indi olu cikti gecende! Yasaran gozlerimde her sey artik degisti Bizim garip Seyhoglu buradan gecmemisti... Gonlumu Marasli'nin yakti kara haberi. Aradan yillar gecti iste o gunden beri Ne zaman yolda bir han raslasam irkilirim, Cunku sizde gizlenen dertleri ben bilirim Ey koyleri hududa baglayan yasli yollar Donmeyen yolculara aglayan yasli yollar! Ey garip cizgilerle dolu han duvarlari Ey hanlarin gonlumu sizlatan duvarlari!...
·
304 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.