Kendileriyle Evlenmek Haram Olan Kadınlar :
22- Babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyin; ancak geçmiş olan müstesna. Şüphe yok ki o bir hayasızlık ve bir hışım idi, o ne kötü bir yoldu!
23- Size anneleriniz, kızlarınız, kızkar-deşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, birader kızları, hemşire kızları, sizi emziren anneleriniz, süt hemşireleriniz, hanımlarınızın anaları ve kendileriyle zifafa girdiğiniz eşlerinizden olma himayenizde bulunan üvey kızlarınız (bunlarla evlenmeniz) da size haram kılındı. Eğer anneleriyle zifafa girme-mişseniz size bir beis yoktur. Kendi sulbünüzden oğullarınızın hanımları ve iki kızkardeşi birlikte almanız da (haram) kılındı. Ancak geçmiş olan müstesna. Şüphesiz Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Nüzul Sebebi
"Babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyin" mealindeki 22. ayet-i kerime şu kimseler hakkında nazil olmuştur: Babasının hanımı Kubeyşe ile evlenen Hısn b. Ebi Kays, yine babasının hanımı ile evlenen el-Esved b. Halef, babasının hanımı el-Esved b. Muttalib'in kızı ile evlenen Safvân b. Umey-ye b. Halef ile babasının hanımı Harice b. Müleyke ile evlenen Mansûr b. Hâzim.
Eş'as b. Sevvâd der ki: Ebu Kays vefat etti. Ensarın salihlerindendi. Oğlu Kays babasının hanımına talip oldu. Analığı ona, "Ben seni oğlum gibi kabul ediyorum, fakat Resulullah (s.a)'m yanma varıp ona danışayım" dedi. Durumu bildirmek için Resulullah'a gitti. Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi.[32]
İbni Cerir et-Taberî, İbni Abbas'tan şöyle rivayet etmektedir: Cahiliye dönemi insanları (kendileriyle evlenilmesi) haram olan (kadın)ları haram kabul ediyorlardı. Bundan tek istisna, babanın hanımı ile evlenmek ve iki kızkardeşi aynı nikâh altında tutmaktı. Bunun üzerine Yüce Allah, "Babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyin, ancak geçmiş olan müstesna" buyruğu ile "iki kızkardeşi birlikte almanız da (haram kılındı), ancak geçmiş olan müstesna" buyruklarını indirdi.
en-Nadr b. Şumeyl ise "el-Mesâlib" adlı eserinde şunu zikretmektedir: Araplardan Hâcib b. Zurâre mecusiliğe girmiş ve kendi kızı ile evlenmişti. Yüce Allah müminlere atalarının bu uygulamalarını yasakladı.[33]
Açıklaması :
Ayet-i kerime babanın hanımı ve nesep, evlilik ve süt emmek dolayısıyla akraba olanlarla evlenmeyi haram kılma hükmünü kapsamaktadır.[34]
Makt Nikâhı:
Yüce Allah, "Babalarınızın nikahladığı kadınlarla evlenmeyin" ayeti ile babanın hanımını haram kılmıştır. Çünkü o da anneye benzemektedir. Diğer taraftan bu selim bir fıtratın kabul edemeyeceği oldukça çirkin bir fiildir. Aklı başında kimselerce hoşlanılmayan, tiksinilen bir şeydir. Bundan dolayı Araplar buna "nikâhu'1-makt" adını vermişlerdir. Babasının hanımından olma çocuğa da "makît" adı verilir. Diğer bir sebep ise böyle bir yolun çok kötü bir yol olmasıdır. Nitekim Yüce Allah, "O ne kötü bir yoldur!" diye buyurmaktadır.
Yüce Allah'ın, "Nikahladığı" buyruğundaki nikâhlamaktan kasıt, İbni Ab-bas'ın dediği gibi, akdin kendisidir. İbni Cerîr et-Taberî ve el-Beyhakî ondan şöyle dediğini rivayet etmektedirler: 'Babanın kendisi ile evlendiği her bir kadın, onunla ister gerdeğe girmiş olsun, ister girmemiş olsun haramdır." Babalar ifadesi icma ile dedeleri de kapsar.
Fakat bu ayetin nüzulünden önce geçmiş olan bu tür nikâhlar dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Yani böyle bir nikâh yapan cezayı hak eder; ancak geçmiş olan müstesnadır. Bundan dolayı günah yoktur, affedilmiştir. Buradaki istisna munkatıdır, anlamı şudur: Fakat geçmiş olan dolayısıyla sizin için bir başa kakma söz konusu değildir. Burada (mâ) ile kadınlar kastedilmektedir. Akıl sahibi varlıklar hakkında kullanılmıştır. Bu edatın masdar edatı olduğu da söylenmiştir. O zaman mana şöyle olur: Siz de babalarınızın yaptığı fasit cahi-liye dönemi nikâhları gibi nikâh yapmayınız.[35]