Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Sana kalbim var," dedi direkt. Murathan önce boş boş gözlerini kırpıştırdı. Sonra ise bakışlarını kitaptan Gökçen'in derin maviliklerine çevirdi. Bir süre daha boş boş baktı. "O ne demek be?" "Babam dedi ki Gökçen kızların sevdiğine kalbi olurmuş," dedi Gökçen. "Sana da kalbim var. Ama sır. Kimseye söyleme." Murathan bunu beklemediği için önce bocaladı. Sanıyordu ki kulakları kızarıyordu. "Ne kadar var?" dedi mırıltı şeklinde. "Kalbin bana..." Gökçen gözlerini tavana dikip düşündü. Sonra ise kocaman gözlerle Murathan'a döndü. "Teletabi tarlası kadar." "O ne kadar acaba, Pamuk?" dedi Murathan huysuzca. "Kocaman." dedi Gökçen kollarını iki yana açarak. Bu cevap karşısında Murathan bakışlarını Gökçen'ın gözlerinden çekip önüne döndü. Ama dudaklarında minik bir tebessüm vardı, "Sen de seviyor musun beni?" dedi Gökçen. "Eh işte," diye ağzının içinde homurdandı Murathan. Bakışlarını kitaptan çekmedi. Gökçen ise hızla koluna yapışıp çekiştirmeye başladı. "Ne kadar?" dedi her zamanki saçma heyecanıyla. "Senin bana ne kadar kalbin var, Kepçük? Ne kadar? Ne kadar?" "Kız, bir dur," diyerek kolunu ona yapışan ellerden kurtardı Murathan. Ama alttan alttan hevesle ona bakan bakışları görünce minik bir öksürükle boğazını temizlemek sorunda kalmıştı. Sağına baktı. Soluna baktı. Sonra tekrar Gökçenin gözlerine döndü. İçli bir nefes verip bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Bir gökyüzüne baktı, bir Gökçenin gözlerine. Bir Gökçenin gözlerine baktı, bir gökyüzüne. İşaret parmağını yavaşça yukarı doğru kaldırdı. "Gökyüzü kadar...
Sayfa 402 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.