# 1Q84 1Q84, adından rahatlıkla anlaşılacağı üzere 1984 kitabına gönderme yapan bir isme sahip. Her ne kadar adı George Orwell’in efsane eserine gönderme yapsa da maalesef kitabın genel konusu bununla tamamen alakasız. Aslında ilk başlarda 1984’den bahsetse de devamında bununla ilintili bir yan göremiyoruz. Ayrıca Japonca’da Q ve 9 aynı şekilde okunuyormuş teyit etmedim ama böyle de bir bilgi mevcut. Kitabın konusu üç ana karakter olan Aomeme, Tengo ve Fuakeri arasında geçiyor. Aomeme tarikata üye bir aile tarafından büyütülmüş, fakat daha sonra ise ailesinden uzaklaşarak kendi başına yaşayan bir spor eğitmeni. Hayatının bir noktasında bir şekilde kadınlara şiddet gösteren erkekleri öldüren bir tetikçiye dönüşüyor. Tengo ise çocukluğunda yanlız kalmış, ailesi ile bağları olmayan ve kendi halinde yaşayan bir matematik öğretmeni. Tengo ve Aomeme’nin çocukluktan tanıştığını okumaya başladıktan kısa bir süre sonra öğreniyoruz. Bunların yanında ise fuakeri biraz yan karakter havasında kalıyor. Asıl olay ve aslında aşk hikayesi Aomeme ve Tengo arasında geçiyor. Kitabın konusunun çok iyi başladığını ama çok havada kaldığını belirtmem gerek. Öncelikle Aomemin bir şekilde 1984 yılından 1Q84 yılı olarak adlandırdığı (bu tamamen karakterin düşüncesi) bir döneme geçtiğini, bu dünyanın paralel evren tarzı bir yer olduğunu anlıyoruz. Fakat bu evrenin yaratımı konusunda birçok açık nokta mevcut diye düşünüyorum. Ayrıca Tengo buraya nasıl geçti bununla ilgili net bir bilgi yok. Aomeme’nin tam geçme nedeni de belli değil. Niye orada olduklarını da anlamıyoruz. Ayrıca gökyüzünde iki ay var ama bunun ne etkisi var anlamış değiliz. Bu iki ay sadece 1984’de değilde 1Q84’de olmanızı anlamanızı sağlıyor. Ayrıca sanki herkes o evrendeymiş de sadece ayı görenler orada olduğunu anlıyormuş gibi anladım. Burada sanki şehir yaşamında çevresine dikkat etmeden ömür tüketen kişilere bir gönderme var gibi. Sadece burada gizli bir tarikata bulaşıyorlar ve 20 yıldır görüşmeyen bu ikili bir dizi olaylar silsilesinde birbirine kavuşma şansı yakalıyor. Murakami’den iki kitap okudum şu ana kadar ve sanırım biraz anime tarzında yazıyor. Hikayelerine bolca fantastik öğe, gerçek dışı olaylar, şiddet, seks, yalnızlık, aşk ve inanç teması katmayı seviyor. Yine Japon edebiyatında sıkça görülen inanırsan her şey olur temasını işlemeyi çok seviyor. Aynı zamanda Japon anlatımında yaygın olan sonu belirsiz hikayeler yazmayı seviyor diye düşünüyorum. Batı edebiyatında hikayeler, olaylar ve karakterler çok nettir. Olaylar birbiri ardına matematik formülü gibi bağlanır ve net bir sonuca ulaşır. Japonlar da ise biraz muğlaklık hakim olur. Yazar genellikle hikayenin sonunu okuyucunun tercihine bırakır. Murakami de de bunu sıklıkla görecek gibiyiz. Kitabın dil konusunda çok akıcı olduğunu söylemem gerek. Zaten Haruka Murakami’nin büyüsü de orada yatıyor. Yazar akıcı dili sayesinde kendisini okutmayı başarıyor. Fakat kitabın kendi içerisinde tekrara düşmesi ve 1084 sayfayı yakalamak adına uzatılması beni yer yer sıktı diyebilirim. Bu nedenle daha önce Murakami okumayanlara tavsiye edeceğim bir eser değil. Yorumuma gelirsek kitabın genel olarak akıcı olduğunu, okuması keyifli bir roman olduğunu belirtmeliyim. Murakami ustalığını konuşturuyor ve bizi muhteşem üç farklı karakter gelişimine şahit bırakıyor. Hatta dört diyebiliriz, birde sonda ortaya çıkan şu patates kafa var. Sonuç olarak okuması keyifli, akıcı, fantastik öğeler ve aşk içeren bir roman okumak isterseniz tavsiye ederim.

1Q84 (Tek Cilt)Haruki Murakami · Doğan Kitap · 20163,444 okunma

·

1 artı 1'leme

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okumamaratonum