Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

182 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Heyhat!
Öncelikle kitap bir çırpıda okunacak türden. Akıcı üslubu, olay örgüsü ve okuyucuda uyandırılan merak ile insan elinden bırakmak istemiyor, fazla hacimli olmadığı için de çabucak okunuyor. Mustafa Kutlu Türk hikayeciliğindeki rüşdünü bir kez daha ispat etmiş bu hikayesiyle. Yazarın tüm kitaplarında olduğu gibi dili profesyonel kullanımı, konu seçimi ve vermek istediği mesajlar da değinilmesi ve takdir edilmesi gereken bir diğer nokta. Bununla birlikte hikayenin bende yıllar önce okumuş olduğum Suç ve Ceza etkisi yarattığını söyleyebilirim. Sanki devam etmesi gereken bir şey varmış, böyle bitmemeliymiş gibi. Belki de yazar ondan sonraki kısmı bizim hayal dünyamıza bırakıyor. Kitapların insan üzerinde bıraktığı etkinin insanın bulunduğu zaman ve zemin ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Kitabı başka zaman başka psikoloji ile okuduğumda ne hissederim, ne düşünürüm bilemiyorum ama ilk okuyuşumda boğazımda kocaman bir düğüm oluştuğunu ve güçlükle bitirdiğimi itiraf etmeliyim. Kapıları Açmak Zehra'nın hayatını konu alan ama aslında hepimizin içinde kendimize, çevremize dair pek çok şey bulduğumuz bir hikaye. Cihan'ın ona olan aşkı ama bir türlü dile gelmeyen, eyleme dönüşmeyen tavrı bana Behçet Necatigil'in "Siz geniş zamanlar umuyordunuz/ Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek." mısralarını hatırlattı. Pek çok şey için öyle değil midir zaten? Hep daha güzel, daha uygun vakitleri beklemez miyiz? Ama hayat öyle değildir, pamuk ipliğine bağlıdır ve bir bakmışız yolumuz bambaşka bir sokağa sapmıştır bile. Malum "Yarınlar geç olmakla meşhurdur." Kitapta geç kalınmışlığa kızarken sürekli vurgulanan kader olgusu ile aslında her şeyin nafile olduğu da tokat gibi suratımıza çarpıyor. Kitabın bana pek çok şey çağrıştırdığı, beni pek çok noktaya götürdüğünü söylemeliyim. Bunların içerisinde iki şey var ki asla unutmamak, daima diri tutmak gerektiğini düşünüyorum: İlki insanların hikâyelerine dair konuşurken çok dikkatli olunması gerektiği. İnsanlara sıfatlar iliştirmek ne kadar kolay yaptığımız bir şey öyle değil mi? Onların hayatlarını fütursuzca eleştirme hakkını kendimizde çok rahat bulabiliyoruz bazen. Oysa ne diyordu Fernando Pessoa: “Kimseyle alay etme, asla kimseyi küçük düşürme, kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. İnsan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir.” Ve bence kolay bir şekilde yaftalanmayacak kadar onurlu ve mahremdir. Bir diğeri ise "Allah daima güzel/ doğru insanlarla karşılaştırsın" duasının mahiyeti ve önemi. Dilimize pelesenk olmuş bu duayı belki çoğunlukla söyleyip geçiyoruz ama ne kadar ince ve derin manalar taşıdığını insan düşününce fark ediyor. Bazen tek bir insan bile yetebiliyor çünkü insan hayatını mahvetmeye. Çok değer verdiğimiz, hayaller kurduğumuz, maddi-manevi yatırımlar yaptığımız geleceğimizi çalmaya. Allah karşımıza her daim doğru insanlar çıkarsın vesselam...
Kapıları Açmak
Kapıları AçmakMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20102,583 okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.