Öncelikle Doğan Hocayı rahmetle anarak başlamak isterim. Kaybettiğimiz önemli simalarin yerine yenisini koyamamanin aci bir gerçek olduğunu da Alev Alatlı 'yi kaybedince anladım. Her ikisinin de mekanı cennet olsun. "Savaşçı" özellikle bir öğretmen olarak çok dikkatimi çekti. Doğan Hoca'yla gerçek bir savaşçı olabilmek için anlam arayışına çıkan Arif Okurer'in mesleğinin öğretmen olmasıydı belki de beni cezbeden. Evet kitabi uzun bir süre de okudum. Anlamak, özümsemek benim için kolay olmadı. Belki de kabullenmek diyebiliriz buna. Hayatın akışında gerçeklere kör olmak ve bir anda aydınlığa ulaşmak yüreğime ağır geldi. Öncelikle anlam arayışına başlayan biri gerçeklere uyanır. Ardından niyet ederek geleceğini inşa etme gayretine girer. Bu süreçte gücünün farkına varır. Gücün kayanagi kişiliğinden, iletişiminden ve kendini adadığı gelecekten kaynaklanır. Savaşçı yapmış olduğu eylemin sorumluluğunu alandır. Ve uğurda aklımdan çıkarmaması gereken en önemli özelliği ölümlü bir varlık olduğunu unutmamasıdır. Bu hatırlayış savaşçiyı zinde tutar ve hayatıni daha bir yaşanır hale getirir. Hayatını bu şekilde yaşayan birinde değişim kaçınılmaz olur. Fakat zihnimizde bazı bitiremediğimiz işler (anılar, hatıralar, hayal kırıklıklari vs.) vardır illaki öncelikle onlardan sıyrılmaliyiz. Ve o zaman gerçekçi bir savaşçı olmaya belki aday olabiliriz. Kızılderili Don Juan'ın Carlos Castaneda ile yapmış olduğu konuşmalara bolca atıfta bulunulması kitabın değerine değer katıyor. Ayrıca Doğan Hoca'nın hayatından kesitlerinde yer alması onunla bir bağ kurmaya vesile oluyor. Okurken büyük bir zevk duydum

SavaşçıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 202110bin okunma

·

39 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

1DunyaKitap