Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Deprem.
Tam da bir yıl önce bugün bu saatte elimde kitabım, kitabım da Nietche Ağladığında kitabı bir keyifle almış okuyorum. Gündüz okullar tatil haberini alınca, kendime yerde güzel de bir yatak yapmışım, evimiz de sobalı. Battaniyeleri koyduk üstümüze, hepimiz aynı odada uyumak için gömüldük yataklara. Bilemezdik o gece yüz binlerce insanımızı gömeceğimizi... Bu hevesle kalktık, yağan karı izledik. Tekrar kitabımı açtım uyku bir türlü gelmiyordu. Evdeki kimse uyumuyordu. Işıklarımızı kapattık. 4.17 de telefonlar siren sesleri çalmaya başlamıştı. Daha yeni uykuya dalmıştık. Uykudan sıçradık ne yapacağımızı bilemedik. İnanın çök, kapan yapmak o panikle insanın aklına asla gelmiyor. Annem kanser hastası, tedavi alıyor korkudan ne yapacağımızı bilemedik. Ev üzerimize düşecek sanki. (evimiz yığma, kolonsuz evlerden) kapılarımız sıkı sıkı kapanmış açıp da kaçamıyoruz. Üç kişi dayandık zor açtık ev sanki düştü düşecek. Eşyalar düşmeye başlıyor, sobadan korkuyoruz ama tutmak için vakit yok. Kaçmak ve can telaşındayız. Terliksiz, çorapsız, başörtüsüz, ince elbiselerle kendimizi bizim terasta bulduk. Merdivenlerimiz kırılıyor. Korku içinde eğer bina düşerse bizi burda bulurlar dedi annem ve üç saniye içinde o terasta karların içinde bulduk kendimizi.... Boğazım, nutkum tutuluyor. Hatırladıkça kalbime bir yumru oturuyor. Maraş dedim Maraş. Orda deprem oluyor, öleceğiz. Sarıldık birbirimize, helallik diledik. Kar, yağmur, şimşek ne varsa olabildiğince cömert davranıyor Allah hepsini yağdırıyor... Artık ayaklarımızı hissetmiyorduk, durmuyordu, iki dakika bizden on yılımızı belki de ömrümüzü çaldı... Zaten dışarı çıktığımızda da oradan oraya savrulduk. Yıkılan evler, kaybettiğimiz canlar, ulaşamadigim arkadaşlarımız, hasarlı evlerimiz, enkazlardan yayılan zehirli asbestler, annemin durdurulan kemoterapisi... Hayatımız bir daha asla eskisi gibi olmadı. Evimiz yıkılmadı ama çok fazla sevdiğimizi kaybettik. Bir daha asla beni aramadılar telefonla, bana komik videolar atmadılar sosyal medyadan. Sadece resimleri ve uzaklarda kalan anılarımız kaldı. Ve annem o günden sonra iyileşme göstermedi. İlaçları bize vermediler. Yani anlayacağınız o güzel günler bir yıl önce bu gece bize veda etti. Gitti annelerimiz, babalarımız, nine ve dedelerimiz, evlatlarımız, yengeler, amcalar, doktorlarımız, hemşire, polis ve öğretmenlerimiz gibi niceleri... İşte böyle. İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi. Sevgileri yarınlara bırakmayın. Sarılın, öpün, sevin...
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.