Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1930'lu yıllarda Thurgood Marshall, National Association for the Advancement of Colored People (NAACP Farklı Irktan Halkların İlerlemesi Ulusal Birliği) için çalışan genç bir avukatken Güney'de küçük bir şehre ciddi bir ithamla suçlanan siyahi bir adamı savunmak üzere gönderildi. Şehre vardığında sanığın beyazlardan oluşan öfkeli bir grup tarafından linç edilerek öldürüldüğünü öğrenince büyük bir şok geçirecek ve umutsuzluğa kapılacaktı. Marshall, New York'a dönmek üzere tren istasyonuna gittiğinde üzgündü. Beklerken karnı acıktı ve istasyonda küçük bir büfe olduğunu fark etti. Büfeye doğru yürürken hemen tezgâha gidip bir sandviç ısmarlamakla (bu onun yasal hakkıydı) büfenin arkasına gitmek (Güney eyaletlerinde Afrika kökenli Amerikalılar böyle yapardı) ara- sında kararsız kaldı. Bu arada daha büfeye ulaşamadan kendisine kuşkuyla bakan iri kıyım bir beyaz adam yanna yaklaştı. Marshall, adamın bir çeşit kanun adamı olduğunu düşündü çünkü otoriter bir tavırla yürüyordu ve cebindeki şişkinlik bir tabancadan başka bir şey olamazdı. "Hey, evlat" diye seslendi adam Marshall'a. "Burada ne arıyorsun?" "Sadece treni bekliyorum" diye yanıtladı Marshall. Adam kaşlarını çattı, birkaç adım daha yaklaştı, gözlerini tehditkâr bir şekilde Marshall'ın üzerine dikti ve "Seni duyamadım evlat. Ne dedin?" dedi. Marshall yanıt verirken kendisinden beklendiği kadar yaltaklanmadığını anladı. "Özür dilerim efendim, treni bekliyorum" Uzun bir sessizlik oldu, adam Marshall'ı baştan aşağı süzüyordu, en sonunda, "O trene binmen senin için iyi olur evlat -hem de en kısa zamanda, çünkü bu şehirde güneş canlı bir zencinin üzerine hiç doğmamıştır" dedi. Marshall sonradan sandviçi nereden alması gerektiği sorusunun fazla akademik kaçtığını düşünecekti. Sandviç falan almaktan vazgeçip nereye giderse gitsin bir sonraki trene atlayıp uzaklaşmaktan başka bir şey istemiyordu. Zaten iştahı da kaçmıştı. (Williams, 1998) Thurgood Marshall sonradan NAACP'nin baş danışmanı olacaktı; 1954 yılında Yüksek Mahkeme'de Brown/Eğitim Kurulu davasına bakacak ve burada kazandığı zafer devlet okullarında ırk ayrımının yasal olarak sonlandırılmasını sağlayacaktı. Marshall daha sonra Yüksek Mahkeme'ye atandı ve 1991 yılında emekli olana dek görevinin başında kaldı. Cebinde tabanca taşıyan adama neler oldu, bilemiyoruz.
Sayfa 743Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.