Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
UYARI !!! Eser miktarda 'Burun' içerir
Şimdi bu kitaba baslamamın sebebi
Sinema Kitabı
Sinema Kitabı
' nda Raşomon adlı bi film görmem ve aynı hikayeden uyarlanıp uyarlanmadığı hakkında merak içinde olmam. Kitabın hikaye kitabı olduğunu da kitabı açınca öğrendim. Kitapta toplam 9 hikaye yer almakta ve gerçekten uzun bi aradan sonra okuma zevkim tekrar hiyerarşideki en zirve noktaya geldi bu hoş hikayeler sayesinde. İlk hikayemizin adı kitaba ismini veren Raşomon, bu hikaye filmin konusu ile aynı olur demiştim ama tamamiyle bambaşka bi hikaye çıktı karşıma. Bi hırsızlık hikayesi. Daha doğrusu belirli şartlar altında kalındığında hırsızlık bile mübah sayılır mı ? "O zaman ben de seni soyarsam beni suçlayamazsın. Açlıktan ölmemek için benim de bunu yapmam gerekiyor." ( sayfa 26 ) Kesinlikle bu alıntı hikayeyi özetleyecek nitelikteydi. Şimdi ikinci hikayenin adı Çalılıkların Arasında idi ve bu hikayeyi okurken şaşırdım gerçekten. Çünkü filme kaynak olan hikaye aslında bu imiş ama nedense bu hikayenin konusunu birinci hikayenin adını vermişler. Bu ilginç bi detaydı benim için. Filmi izlersem alt kısımda bununla ilgili bi güncelleme yapacağım. Belki de iki hikayeyi birleştirmişlerdir. Üçüncü hikaye olan Burun bana
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
' den Burun hikayesini anımsattı. Ortak olan noktalı ise ana konuda Burun olan sürrealist bi hikaye olmaları. Gerçekten okunması zevkli bi hikayeydi. "Naigu insanları görmüyor sadece ve sadece burunları görü­yordu. Ancak kemerli burunlara rastlansa da kendisininki gibi bir burun bulamıyordu işte." İşte bazı insanlar ruh eşini bulamıyor bazıları da Burun eşini. Neyse dördüncü hikayemiz Ah.... Cehennem Tablosu. Sırf bu hikaye için bile okunur bu kitap. Bu hikayeyi okurken çekilebilecek filmleri düşünüp hayal ederken delirdim arkadaşlar. Yoşihide adlı garip ressamımızın resmi şeytanın sanatı olarak icra etmesi. Böyle söyleyince ürpertici oldu, biliyorum. Lakin ressamın tarzında ve garip tutkusu o kadar saplantılı düzeyde ki bu saplantılı hali okurken gerçekten etkileniyorsunuz. Sonraki hikayemiz yine tablo ile alakalı ama bu sefer tam tersi güzel Sonbahar Dağları tablosuna herkes sahip olmak istiyor. Art arda olan iki hikaye temelde çelişkili dursalar da ben ortak bi hissiyat aldım. Saplantılı tutku. Bir şeye, bir şeylere sahip olma tutkusu. Ejderha ve Ölüm Kütüğü Hikayeleri güzel olsalar da diğer hikayelerin yanında sönük kaldıklarını düşünüyorum. Oyuncak Bebekler hikayesi de bana yine güçlü duygular hissettiren hikayelerden biriydi. Bu hikayede ise merak konusu ön planda gibiydi. Son hikaye ise Tütün ve Şeytan idi. Bu hikayenin ürkünç bi komikliği vardı ya da tam tersi mi demeliyim emin değilim. "Ancak bize tütünü getirenin hiç şüphesiz şeytanın kendisi olduğunu söyleyen bir efsane de var. Bu efsanede şeytanın buraya bir Cizvit ra­hip tarafından getirildiği de söylenir: bu rahip Aziz Francis Xavier'dan başkası değildir." ( sayfa 141) Şeytanın rahip kılığında olma detayı inanın komik detaylardan sadece biri. Kitaba ve hikayelere baktığım zaman yedi günah anlatılıyor gibi bi hisse de kapılsam bunu tescilleyecek bi sonuç bulamadım. Hikayeler duyguları hissettirme konusunda oldukça güçlü ve hikayeleri okurken adlandıramadığım bi haz duygusu yaşadım. Belki de hikayelerde geçen hisleri derinden hissettirebildi yazar ve bende böyle bi hisler uyandırabildi. Son olarak bu ürkünçlükte ve duygu yoğunluğunda hikayeler barından bi anime önerisi ile incelememi sonlandırıyorum. netflix.com/tr/title/812950...
Raşomon
RaşomonRyunosuke Akutagava · İthaki Yayınları · 2022957 okunma
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.