Ana karakterimizden biri olan Mişika, bir gün uzun zamandır görüşmediği bir arkadaşıyla karşılaşır ve ona, başından geçen aşk macerasını anlatmaya başlar. İçini döktüğü bu arkadaşından kitap boyunca hiçbir karşılık alamıyoruz. Sadece anlatıcı, yani Mişika konuşuyor. Anlayacağınız, karşılıklı bir diyalogtan öte tarafsız bir iç dökme var kitapta. Diğer karakterimiz Maria ise Mişika'nın aşık olduğu kadın. Hayatım boyunca okuduğum kitaplardan birçok karakteri kendime benzetmiştim ama hiç Maria kadar kendime benzettiğim bir karakter çıkmamıştı karşıma. Maria hakkında belirli bir tanım yapmak bence yetersiz kalacaktır. Yine de kısaca özgür ruhlu, müşfik, alicenap, zeki, güzel ve hayattan zevk almayı bilen bir kadın diyebiliriz. Mişika, Maria'ya göre daha silik bir karakter. Böyle güzel ve zeki bir kadın tarafından sevilmesi zamanla onu kibirli yapıyor. Hatta sevdiği kadın olan Maria'ya bile üstten bakmaya, onu küçümsemeye başlıyor. Daha da ileri gidip ona ne yapıp yapmaması gerektiğini söylüyor. Özgür ruhlu bir kadın olan Maria bu tutum karşısında nasıl bir tavır takınıyor? O kadarını da söylemeyeceğim. Spoiler vermiş olurum. Belki merak edip okursunuz :) Başlığımıza dönelim: Erkekler ne istiyor? Kuşkusuz erkekler hakkında söyleyeceğim belki de yine erkekler tarafından eleştirilecek ve yanlış bulunulacak. Kitaptan ve bazı gözlemlerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki erkekler (en azından çoğu erkek) lafını geçirebildikleri, bir sözünü iki etmeyen, onlara kısmen de olsa bağımlı olan kadınları özgür kadınlara daha çok tercih ediyorlar. Çünkü her anlamda özgür olan bir kadın, istediği an erkekten ayrılabilir ve ondan daha çabuk kopabilir. Bu da erkeklerin hoşuna gitmeyecektir. Yazarımız bu özgür kadın profilini oluşturmuş ve önümüze sunmuş. Çok da başarılı olmuş. Kitaba başlarken çok büyük bir beklentim yoktu açıkçası. Ama ne yalan söyleyeyim 90 sayfaya ne sığdırabilirse sığdırmış yazarımız ve bence yeterince tatmin edici de olmuş. Ek olarak kitabı okuduktan sonra erkek aklı hakkında az da olsa birazcık daha bilgi sahibi olacağınızı düşünüyorum. Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar diliyorum :)

Zamanın TekerleğiAleksandr İvanoviç Kuprin · Helikopter Yayınları · 201681 okunma

·

1 artı 1'leme

·

326 görüntüleme

Ali Dmlyc

@Rebornx ·

07 Şubat 17:10

"Çünkü her anlamda özgür olan bir kadın, istediğini her an erkekten ayrılabilir ve ondan daha çok kopabilir. Bu da erkeklerin hoşuna gitmeyecektir." Özgür bir kadından bahsediyoruz, evet. Bu özgür olma durumu keza dediğiniz gibi her anlamda özgür bir kadın veya sadece bir kadın için de değil, bir erkek için de geçerli. Bu yorumunuza takıldım biraz, istediği her an ayrılabilir demek: Teslimiyeti sağlayamamış bir bireyin ilişkide kendini her an koparma durumu ne kadar sağlıklı ve ne kadar özgürce bir hareket? Onun bu 'özgürce' hareketi ilişkinin özgürlüğü ve hatta karşısındaki bireyin özgürlüğünü zedeliyor. Bağlı, ilişkisine ve duygusuna sahip çıkmaya çalışan bir bireyin ilişkideki özgürlüğü kısıtlanması demek. Bu da kadın ve erkek fark etmeksizin hoş karşılanmayabilir... Özgürlük çok doğal ve çok özel bir şey. Bu özgürlüğü her an istediğiniz şekilde kullanıyor olmak... Eksik hissettiren bir şey, özellikle böyle bir durum için.

Maria Missakian

@urania ·

07 Şubat 17:25

Aslında o yorumu kitaptan yola çıkarak yaptım ben. Tamamen anlaşılması için uzun uzun anlatmam gerekiyordu. İnsanların çok vaktini almak istemedim :) Kısaca açıklayınca yanlış anlaşılmalara müsait bir ortam oluştu. Bahsetmek istediğim an'lar kadının ilişkide mutsuz hissettiği kısımlar ve erkeğin kadın üstünde dominant olduğu durumlardı. Aynı şey erkek için de geçerli tabii ki. Ama günümüzde bu daha çok kadınlarda görüldüğü için öyle bir açıklama yaptım ;)

3 sonraki yanıtı göster

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Maria Missakian