Gönderi

517 syf.
10/10 puan verdi
JACK LONDON/MARTİN EDEN
(SPOİLER İÇERİR) "Kitapları okuyorsun ve kendini bir yalnızlığın ortasında buluyorsun " Yarı otobiyografik bu kitap bir bakıma Jack LONDON'nin hayat hikayesidir. Romanın ana karakteri Martin işçi sınıfından bir gençtir . Eğitimsiz bu genç daha düzgün konuşmayı bile beceremezken Ruth ve ailesiyle tanisir ve bu tanışmada esnasinda Martin yoğun bir acizlik hisseder çünkü Ruth ve ailesi burjuva sınıfından iyi egitimlidirler. Martin'in Ruth'a aşık olmasıyla bütün hayatı değişir. Ruth'a ulaşmanın tek yolu onun dünyasına girmek olduğunun farkında olan Martin'in mücadelesi başlar. Böylece Martin, aşkının sınırsızca tetiklediği yetersizlik hissi ve bitmek bilmeyen bir iştahla eline geçeni okumaya başlar. Martin'in tasvirinde Ruth adete bir melektir. "Dünya üzerinde yaratılan ilk kadın binlerce asır boyunca hayatın upuzun merdivenine tırmandiktan sonra, nihayet son basamağa ulaştığında Ruth haline gelmişti " Zamanla işini, yaşadığı yeri ve arkadaşlarını beğenmeyen Martin ,Ruth'a ulaşmak için değişmeye başlar .Karl MARX, Nietzsche, Spencer'i okur ve edebiyat alanında uzmanlaşır. Ruth'un da kendisine aşık olmasıyla nisanlanirlar. "+Ne yaptın da aşık ettin beni kendine?" "Bilmem" diye güldü martin. "-Sedece sevdim seni .O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini ,taşı bile eritmeye yeterdi aşkım" Ruth'la evlene bilmesi için saygın bir mesleğinin olması gerektiğinin farkında olan Martin bu mesleğin kendisi içinde en uygun olan yazarlık olduğuna inanır. Bir yandan gemi ve çamaşırhanelerde çalışırken diğer yandan yazdıklarını yayın evlerine gönderir fakat yazdıkları yayinlanmaz. Parasının tükenmesi ve yazılarının değer görmemesiyle Ruth ailesininde baskısıyla Martin'i terk eder. "Ayrılıklar, insan ruhunda bıraktığı acıyla hatırlanır. Bu acı ruhların şekillenmesinden hayat görüşünün değişmesine;hatta insanin kendisini yenilemesine neden olur " "Aramızdakiler bir hataydı. Babamla annemin de söylediği gibi biz birbirimiz için yaratılmamışız." Martin’in bu cümlelere cevap olarak yazdığı mektuba hiçbir zaman cevap gelmez. Martin tek kişilik dünyasına geri döner. Yakın arkadaşının da ölmesi Martin'i bulanimlarin içine sürükler. Uykuyla uyanıklık arasındaki derin uçurumlarda dolaşıp durmuş. Beyni çılgın acıların içinde erimistir. Her şeyin anlamsızlaştığı, kendisini yorgun, terkedilmiş ve enerjisiz hissettiği, çabalarının bir türlü elle tutulur bir karşılık getirmediğini düşündüğü o anda, neredeyse tümüyle vazgeçtiği bir zamanda, yazıları hakkında olumlu geri dönüşler başlar. Ruth'un barışma teklifini "Ben ancak senin beni hiçbir zaman sevmemiş olduğuna inanabilirim " diyerek kabul etmez . "Onu gerçekten sevmediğini şimdi anlamıştı. Sevdiği şey Ruth değil , idealize ettiği , kendi kafasında yarattığı uhrevi bir şeydi; kendi aşk şiirlerindeki ışık saçan ruhtu." Martin etrafındaki insanların davranışlarını samimiyetsiz bulmaya başlar.artik hiç kimseyle konuşmak istemez.sonunda yazar olma amacına ulaşmıştır ancak yapayalnız, duygusuz bir insan haline gelmiştir.mücadelesini verdiği ve mutluluk getireceğine inandığı yazar olma ideali ona sadece mutsuzluk getirmiştir .yaşadığı yalnızlık ve bulanim Martin'e dayanılmaz acılar verir. YAŞAM ACI VEREN BİR BİTKİNLİK HALİNİ ALDİGİNDA, ÖLÜM SONSUZ UYKUSUYLA BÜTÜN ACILARI DİNDİRMEYE HAZIR. Jack LONDON; Martin EDEN karakteriyle başarı, hırs, entelektüel, sanatsal tatmin gibi kavramlara farklı bir açıyla bakmanızı sağlıyor
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.6k okunma
·
2,393 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.