(…) Farklı parçacık hızlandırma mekanizmalarının elektriksel alanların kullanımına dayandığını ve bu parçacıkların yörüngelerinin manyetik alanlarla belirlendiğini gördük. Sadece elektromanyetik etkileşime duyarlı ve dolayısıyla elektrik yüklü parçacıklar kullanılabilir. Ayrıca bu parçacıkların istikrarlı olmaları, yani kendiliklerinden başka parçacıklara bölünmemeleri gerekir, çünkü aygıtın içinde saatlerce dolaşabilmelidirler. Bu durumda şunlar kullanılabilir: elektronlar, protonlar (ve antiparçacıkları: pozitronlar ve antiprotonlar) ve iyonlar. Bir iyon, elektron kaybettikten ya da kazandıktan sonra elektrik yükü nötr olmayan atomdur. Çarpıştırıcılar için elektronlardan ve pozitronlardan yararlanmanın birçok avantajı vardır. Daha önce gördüğümüz gibi parçacıklar ve antiparçacıklar aynı hızlandırıcı sistem içinde, doğal olarak ters yönde hareket ederler. İyi bir bilimkurgu senaryosunda görüldüğü gibi, bir elektron antiparçacığıyla buluştuğunda iki parçacık da yok olur ve bunların bütün enerjileri yeni parçacıkların yaratılması için serbest kalır.
Parçacıkları yuvarlak bir yörüngede tutmak amacıyla bir çarpıştırıcının mıknatıslarının yaptığı gibi, yüklü bir parçacığın yörüngesi eğildiğinde ortaya bir güçlük çıkar. Gerçekten de parçacık parlak bir ışınım, sinkroton ışınımı yayar (söz konusu olan tipik X ışınlarıdır, yani görülen ışığınkinden en az yüz kat fazla enerji taşıyan fotonlardır). Bu ışık biyolojik örneklerin ya da gereçlerin incelenmesi için çok yararlıdır: bu nedenle Grenoble'daki ESRF ya da Saclay'deki Güneş gibi sinkrotonlar inşa edilmiştir. Bu aygıtların elektron demetlerinin enerjileri sınırlıdır: Güneş için 2,75 GeV ve ESRF için 6 GeV. Buna karşılık fizik alanında parçacıkların araştırılmasında sinkroton ışınım sıkıntı yaratır: foton yayılımı nedeniyle parçacık enerji yitirmiştir ki parçacığa olası en büyük enerji verilmek istendiğinde zararlıdır bu. Bu enerji yitimi yörüngenin eğimine ve parçacığın enerjisine (E) göre artar, kütlesine (m) göre azalır. Proton elektrondan 2.000 kez daha ağır olduğundan sinkroton ışınımı aracılığıyla kayıplar daha az olur çünkü bağımlılık (E/m) üssü 4 ile orantılıdır. Dolayısıyla 7 TeV'lik bir proton LHC’yi her turlayışında yaklaşık 10 keV’lik bir enerji yitirir, buna karşılık LEP hızlandırıcısında 100 GeV’lik (enerjisi 70 kat azdır) bir elektron 3 GeV yitirir ki bu rakam LHC’deki protonun 300.000 katı enerji demektir! Özellikle bu nedenle LHC elektronları değil, protonları hızlandırır.