Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Biz de duruyoruz geceyi duymak için rüzgârın en çıplak olduğu anda: yollarda rüzgârın soğuğu, her koku sönmüş; burun deliklerimiz titreşen ışıklara doğru kalkıyor. Hepimizin karanlıkta bizi bekleyen bir evi var döndüğümüz: bir kadın karanlıkta bizi bekliyor uykuya dalmış; odada kokuların sıcaklığı. Rüzgârla ilgili hiçbir şey bilmiyor uyuyan, soluk alan kadın; bedeninin sıcaklığı bizde fısıldayan kanla aynı. Karanlıkta uzayıp giden yolların dibinden ulaşan rüzgâr bizi yıkıyor; titreşen ışıklar ve gergin burun deliklerimiz, çıplak, kararsız. Her koku bir anı. Uzaktan karanlıktan çıkageldi şehirde çırpınan bu rüzgâr: orada çayırlarla tepelerde, güneşin ısıttığı bir otun, nemlerle kararmış bir toprağın bulunduğu. Anımız keskin bir koku, kışa diplerin kokusunu yayan deşilmiş toprağın küçük tatlılığı. Sönmüş her koku karanlık boyunca ve şehirde bize rüzgâr erişiyor yalnızca. Bu gece uyuyan kadına döneceğiz, donmuş parmaklarla bedenini aramaya, ve bir ısı kanımızı sarsacak, nemlerden kararmış bir toprağın ısısı: bir yaşam soluğu. O da güneşte ısınmış ve keşfediyor çıplaklığında en tatlı yaşamını, sabahlan yok olan, ve onda toprağın tadı var.
Sayfa 58
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.