Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, tam da ismi gibi uzun soluklu, sürükleyici, geniş hacimli bir kitap. Sayfa sayısının çok olması ve es olmaması okumayı düşünenlerde şüphe uyandırabilir. Merak etmeyin. Okuduğunuzda “iyi ki okumuşum” diyeceğiniz, daha önce yazarı okuduysanız hayranlığınızın pekişeceği müthiş bir kitapla karşı karşıyasınız. Benim okuduğum 8. Ayfer Tunç kitabı oldu. Her seferinde yazarın farklı bir yazım türüyle yazmasından, kendini hiç tekrarlamamasından duyduğum şaşkınlık artıyor. Yazarın kültürel birikimi toplumumuza tuttuğu aynada kendini belli ediyor. Baştan söyliyeyim bu kitapta esas oğlan- kız yok! 300 küsur kahraman var. Öykünün biri bitip biri başlıyor. Fenası bu kahramanlar birleşip “Çingene Kız” mozaiğindeki gibi büyük resmi oluşturuyor. Üstelik bunu kronolojik yapmıyor. Zamanın içinde salınıyorsunuz. İlk başta bir öykünün bittiğini sanırken pat çok ilerde yeniden ucunu yakalıyorsunuz. Ayfer hanım kitabın sonuna kitapta adı geçenlerin listesini koymuş. Kim hangi sayfada, kaç kez anılmış görebiliyorsunuz. Deliler evinin hikayeleri olunca içinde bolca normal dışı davranış bozukluğunun gündelik yansımaları var. Şizofreni, paranoya, histeri, obsesif kompulsif bozukluklar, vb. toplum yaşantımızın içinde hiç de sırıtmadan arzu endam ediyor. Bu coğrafyada nice kültürel miras cehalet ve hırs nedeniyle heba olmuş. Çok büyük güzel projeler, bireysel çıkarların altında ezilmiş. İnsanın insanla imtihanını üzülerek okudum. Toplumsal ve siyasi eleştirileri nedeni ile kitabın çok gündemde olmadığını düşünüyorum. Deniz kenarında güneşlenirken de okunur, yolculuk esnasında da. Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi geniş hacimli, bol karakterli olsa da tek solukluk ama okuyucuyu da soluksuz bırakarak kendini okutan bir kitap. Şiddetle tavsiye ediyorum :))

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,463 okunma

·

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Günseli Cin