Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

576 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Hani Bizim Sevdamız...
“Eğer vatan savunması sebep değil ise, her gencin ölümü bir cinayettir!”
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
İdeolojisi, fikri ne olursa olsun kişi ÖNCE İNSANDIR. Dursun Önkuzu'lar da Sinan Cemgil'ler de bu ülkenin evladıydı. Bir vatandaş ülkücü, şeriatçı ya da marksist olduğu için ölüme mahkûm edilemez. Kıvırcık Ali'nin türküde de bahsettiği gibi, Sokakta yatanın kürkü alınmaz Kundaklık bebenin sütü çalınmaz İnsanlığa her kim kural koysa da Merhametin yolu sağ sol tanımaz "Sustuğum acılar sayfalarca." 68 Kuşağı'nın bilinen isimlerinden Nurhak şehidi Sinan Cemgil'in hem eşi hem hayat arkadaşı hem de dava yoldaşı Şirin Cemgil (Yazıcıoğlu) 'in Sinan'ın haince katledilmesinden sonra yazdığı mektuplar. Bir insanın sevdiği birisini kaybetmesinin acısı tarif edilemez hele bir de bu kadere bağlı bir ölüm değilse. Her çalan şarkıda, her kitapta geçen içli söze gözyaşları sel olur. Sanki onun için yazılmış gibi. Faşist iktidar tarafından katledilen Sinan Cemgil, Türkiye'de 68 kuşağının önemli isimlerindendir. 1964 yılında Mimarlık Fakültesi öğrencisi olarak girdiği ODTÜ'de üniversite reformu talebiyle gerçekleştirilen boykot, işgal eylemlerine ve ABD Büyükelçisi Robert Komer'in arabasının yakılmasına önderlik etmiştir. Silahlı Marksist-Leninist bir örgüt olan Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu örgütünün kurucularındandır. 68 Kuşağı Kemalist değildi. Sadece Kemalizmin kurtuluşçu çizgisini örnek alan bir devrim hareketini üstlendiler. Hatta Şirin Cemgil açık açık bir Atatürk karşıtıdır. 128. ve 129. sayfalarda bunu anlatmış. 480. ve 481. sayfalarda Cumhuriyet'e yönelik eleştirileri bulunmaktadır Sinan Cemgil'in Şirin Cemgil (Yazıcıoğlu) ile tanışması da üniversite yıllarına dayanır. Şirin Cemgil, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1968 öğrenci hareketi içinde aktif olarak yer aldı. Türkiye İşçi Partisi’nin ve Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun içinde yer aldı. ODTÜ Mimarlık bölümü öğrencisi ve 68 kuşağının sembol isimlerinden Sinan Cemgil ile 8 Şubat 1969'da henüz öğrenciyken evlendi. 28 Ocak 1970 günü, Taylan Özgür anısına Taylan adını verdikleri bir oğlu oldu. Mezun olduktan sonra bir süre avukatlık yaptı. Siyasi davalarda yargılanan ilerici-demokratların davalarını üstlendi. 12 Mart darbesinden sonra cezaevine girdi. O günden bu yana ne değişti bilinmez. Aslında bakarsanız birçok şey yine aynı. Bugün Can Atalay'ı haksız yere hapiste tutanlar o günkü iktidarın lacivertiydi yalnızca.
Sinança
SinançaŞirin Cemgil · Ayrıntı Yayınları · 201543 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.