Gönderi

Enver Paşanın İstanbuldaki Yalısına Fransız Komutan Tarafndan Elkonulması
O günlerde bir fatih edasıyla İstanbul'a giren Fransız komutanı, Enver Paşa'nın Kuruçeşme'deki yalısına el koyar ve hemen boşaltılmasını ister. Enver Paşanın eşi Naciye Sultan durumu şöyle anlatır: "Fransızlar yalıyı işgal ettiler; yirmi dört saat içinde evi terkedip gitmemizi istediler. Hasta idim. Kızım Mahpeyker de zatürreden yatıyordu. İşgal kuvvetleri yalıya doktor girmesine bile engel oluyorlardı. Eve her türlü ulaşım aracının gelmesi ve evin kapısı önünde durdurması yasaklanmıştı. Bu yasağa rağmen Doktor Süleyman Nuri Paşa, bana ve çocuğuma bakmak için her gün yaya olarak bize geliyordu. Evi tahliye etmemizi söylediklerinden yirmi dört saat sonra, çocuğum da, bende hasta olduğumuz halde çıkmaya ve Sultanahmet'teki sadaret konağına, Talat Paşa'nın ailesinin oturduğu konağa gitmeye mecbur kaldık. Yanımızda erkek olarak kimse yoktu. Evdeki daire müdürünü de hapsetmişlerdi." Enver Paşa bu haberleri Talat Paşa'nın eşi Hayriye Hanım'dan alır, "Bu kadar alçak hisli insanlar olduğuna şaşıyorum." der ve Almanya'da eğitimde olan kardeşi Kamil Beyi gönderir. Kamil Bey ancak elli iki günde İstanbul'a gelebilir. Enver Paşa ise, Kamil'e yazdığı mektupta, "Fransızlar saraydan sadef takımı çalmışlar", mecburen teslim ettiğiniz eşyayı bir tutanakla tespit edin ki, ileride tazminat istemek mümkün olsun demektedir. İşgal kuvvetleri Naciye Sultan'ı Sultanahmet'te de rahat bırakmaz, çeşitli biçimlerde sıkıntı yaratırlar; maksatları Enver Paşa'nın nerede olduğunu öğrenmektir. Bunun için oyunlar düzenlerler ama, Naciye Sultan bu tuzaklara düşmez. Bir keresinde, Enver Paşa'dan haber getirdiğini söyleyen adama, "Kocam bana haber getirecek olan kimseye bir bez parçası, tanıtıcı bir alamet vereceğini söylemişti. Onu göstermezseniz sizinle konuşmam. Söylediklerinizin doğru olduğunada inanmam." deyince, adam alameti getirmek üzere gider ve bir daha da görünmez.
Sayfa 420Kitabı okudu
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.