“Kader gayrete aşıktır.” Eminim hepimiz bu sözle şu ya da bu şekilde karşılaşmışızdır. Çoğumuz anlamını bilmeden söyler geçeriz. Hiç üzerinde düşünme zahmeti göstermeyiz. Halbuki ne çok düşünmemiz gerekir. Özellikle de bu günlerde içinde bulunduğumuz gerek siyasi gerek sosyal gerekse ekonomik ortamı yaşarken.
Hayat bir çok zaman istediğimiz gibi gitmez, heveslerimiz yarım kalır umutlarımız kırılır, beklentilerimiz boşa çıkar. Bu kaderimizin kara yazıldığından mıdır, yoksa bizim gayretsizliğimizin bir sonucu mu? Üzerinde düşünmemiz gereken de tam olarak bu noktadır. Düşündükçe de bir batağa saplanıyor İnsan.
Suçtan köprü yapmışlar boğulmayı göze almış, geçmemiş İnsan. Kader öyle bir kılıf ki her suçu örter. Kaderi suçlamak en kolay, en basit çıkış yoludur. O nedenle Kader kördür, karadır ve hep yan yan gider. Giderken de neler götürür neler getirir bilinmez. Kaderden öte bir de kendimizi sorguya çekelim.
Sabahın erken saatleri trafikte gidiyorum, densizin biri önüme direksiyon kırdı ve kıl payı bir kazadan kurtulduk. Üstelik gidip az ötede Durdu yetmezmiş gibi hakaretler sıralıyor. Evet o şahsa engel olamam, düşüncelerini kontrol edemem buraya kadar olanlar hep Kader!
Benim önümde bir kaç seçenek var. Hangisini seçersem benim kaderim o olacak. Kaderin gayrete aşkı da böyle başlıyor işte. Durup adamla kavga edersem bütün günüm heba olacak. Geçer gidersem her şey yolunda devam edecek. Otuz saniyelik öfke bütün günümü mahvedebilir. Üstelik o gerginlikle etrafıma yayacağım negatif enerji de cabası.
Bu olumsuz bir örnektir. Aynı şeyi olumlu gelişmeler için de uygulayabiliriz. Sevincimizi uç noktalarda yaşarken her şeyi berbat edebiliriz. Öfke, korku, sevinç ve beklenti insana şuurunu kaybettiren yoğun duygulardır. Kontrol edilmesi ise son derece güçtür. Aklıselim olmak tek çözüm.
Hayatımızda kontrol edemediğimiz şeyler yüzde beş bilemedin yüzde ondur. Hadi ben yanıldım yüzde on beşi geçmez. Öyleyse yaşantımız yüzde on beşe göre mi ayarlayacağız yoksa geriye kalan yüzde seksen beşi mi kurtaracağız. Tefekkürün üst noktalarından biri. Tercih veya Kader sizin.
Aslında Kader dediğimiz şey bizim tercih ve tepkilerimizden ibarettir. Hayatımızda gücümüzün yetmediği, kontrol dışı meydana gelen olaylara verdiğimiz tepki ve öyle durumlar karşısında yaptığımız tercihler tam olarak bizim kaderimizdir. Önceden yazılmış mıdır yazılmamış mıdır bilmiyorum ama kader bizim kendi kalbimizden geçen aklımızda oluşan ve elimizden dilimizden icraata dönüşen şeylerdir. Kaderin gayrete aşkı da tam olarak budur.
Gayretimiz ne kadar çok ve aklıselim olursa kaderinizin size olan aşkı da o kadar büyük olur. Bu aşk ise sizi dünyada ve ahirette Nirvanaya ulaştıracak en önemli etkenlerden biridir. İşte dünyanın imtihanı da böyle başlar. Attığınız her adım bile verilmiş bir cevaptır.
Kaderinin karasını ak edenlerden olabilmek dileği ile hoş ve esen kalınız.
11-02-2024
Uğur UKUT