Sanırım bu sefer söyleyecek çok şeyim var çünkü son birkaç yıldır okuduğum en iyi fantastik bu kitaptı, son zamanlarda çok karşıma çıktığı için şans vermeye karar verdiğim bir kitaptı ve bu şansa değecek mi diye merak ettim ve gerçekten de değdi. Olayların tadında olması beni çok mutlu etti 2 aya herşeyi sığdırmak yerine yavaş yavaş tadında sığdırması ve baş karakteri abartmayıp hatta kusurlarını doğal şekilde yansıtması çok hoşuma gitti. Benim bir fantastik kitaptan beklediğim tüm şeyleri karşıladı açıkçası, sizin de okumanızı tavsiye ederim. Spoiler devamı Başta Dean karakterini ne kadar çok sevdiğimi anlatamm, bir karakter nasıl bu kadar kötü karakter gelişimi gösterir anlamıyorum bir plak gibi 200 sayfa boyunca aynı şeyleri tekrar etti sonra da daha itici oldu hatta xaden ilk 150 sayfa sevmiyordum ama ona bile aşık olup Dean sevemedim. Jack karakteri o kadar iticiydi ki eminim hiçbiriniz sevmediniz, sadece fiziksel olarak var olup zihinsel olarak hiçbir şeye sahip olmayan bir karakter, sadece aynı şeyleri tekrar ediyor ve asla akıllanmıyor öldüğüne üzülmedim ama ejderhasına o kadar üzüldüm ki gözlerim doldu tek hassasiyetim ejderhalar. Pryor ölümü beni gerçekten üzdü, evet kararsız ve çoğu zaman sinir bozucu bir karakter olabilirdi diğerleri için ama ben tatlı bulmuştum ve ani ölümü beni çok üzdü ayrıca lucanın ölümü ilk favori sahnem oldu, ne kadar tatmin olduğumu anlatamam. Train herkes gibi çok sevdim ve muhteşem bir karakter, normal karakterlerden daha çok sevdim ve her sahnesine aşık oldum. İki ejderha sahnesi beni delirtti gerçekten çığlık attım çok mutlu oldum ve böyle birşeyi tahmin etmemiştim. Dean kuralları çiğnemezdim dediği yerde zaten benim için tamamen bitti, o kadar iticiydi ki o an bir daha sevmeyeceğimi anladım. Bir de utanmadan öptü baş karakteri. Rhiannon kötü çıkacak diye gerçekten çok korktum, en sevdiğim karakterlerden daha fazla sahnesi olmasını çok isterdim. Xaden de daha sonradan bayıldığım bir karakter oldu violet için bir sürü kişiyi öldürmesi Dean den daha fazla önemsediğini belli ettiğini en çok belli ettiği sahneydi. Violet Jacki portakalla zehirlemesi de harikaydı gerçekten çok şaşırmıştım ahshshaha Violettin de annesi gerçekten en itici karakterdi son olaylardan sonra da seveceğime ben inanmıyorum ama ablası Miraya bayıldım gerçekten harika yazılmış bir karakter ev Violetle karşılaştığı sahne de kalbim çok ısındı Smut yerler de bence yerindeydi hızlıca başlamadı hatta düşündüğümden daha geç oldu ve bence baya da iyi yazılmıştı. Sabah da onun için menekşe bırakması o kadar tatlıydı ki neredeyse en sevdiğim karakter olacaktı. Tairn bir eyer giyip bunun çok moda olduğunu duydum dediği sahneye çok güldüm o anı hayal etmek bile gülümsememe bile sebep oluyor. Ve Liam... işte favori karakterim, ağlayacağımı hiç düşünmezdim bu kitapta ama onun ölümü kalbimi çok kırdı ve hala düşündükçe üzülüyorum herşeyin daha fazlasını hak ediyordu asla böyle birşey olacağını düşünmezdim keşke olmasaydı de ejderhasını da çok seviyordum aynı anda iki şeye kalbim kırıldı. Ve son olarak baş karakterimiz Violet, onu gerçekten çok sevdim iyi yazılmış gerçekçi bir karakterdi ona ısındım ve muhtemelen ikinci favori karakterim o, son sahne bende şok etkisi bıraktı abisinin yaşaması beni gerçekten ikinci kitabı hemen alıp okuma isteği uyandırdı ama sanırım bir süre beklemeliyim.

Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,338 okunma

·

113 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ophelia