Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

560 syf.
10/10 puan verdi
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir. Gazeteci ve yazar Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal ile ilk kez Balkan Savaşı sonlarında karşılaşmıştır. Bu karşılaşma, adını hayatının sonuna dek gururla telaffuz edeceği Atatürk ile esas tanışması değildir. Mustafa Kemal'i Birinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde takip eden gazeteci, Kurtuluş Savaşı boyunca yazıları ile milli mücadelenin koyu bir destekçisi olmuştur. Hakkında Damat Ferit Hükümeti tarafından 'behemehâl idam edilmesi' istense de İkinci İnönü Zaferi'nden sonra kurtulmuştur. Büyük Taarruz'un sonunda İzmir kurtulduğunda, yakın dostu Yakup Kadri ile Mustafa Kemal'i karşılamaya gelenler arasındadır Falih Rıfkı. Mustafa Kemal'le asıl tanışmanın yaşandığı bu karşılama, Falih Rıfkı'nın milletvekilliği yolculuğunun da başlangıcıdır. Cumhuriyet Dönemi'nin önemli isimlerinden olan yazar, 1923-1950 yılları arasında milletvekili olarak görev yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarına, Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş günlerine tanıklık eden Atay, Mustafa Kemal'in devrimlerinin uygulanmasında aktif rol oynamıştır. Atatürk'ün ölümüne dek yanında yer almış, aynı zamanda Atatürk'ün başyazarlığı görevini de üstlenmiştir. Falih Rıfkı, Atatürk'ü en iyi tanıyanlardandır. Mustafa Kemal Atatürk'ü tanıma ve anlama yolunda okunması gereken önemli eserlerden biri olan Çankaya, Falih Rıfkı Atay'ın 1952'de Dünya gazetesinde yayınlanan hatıralarının gözden geçirilerek 1968'de yeniden yayınlanan hâlidir. Çankaya - Atatürk'ün Doğumundan Ölümüne Kadar- alt başlığıyla Pozitif Yayınları'ndan çıkan bu edisyon her yaştan ve her görüşten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kitaplığında yer almalıdır. Çankaya için bir Atatürk biyografisi demek yanlış olmasa da bu tanımın eksik kalacağını belirtmekte fayda var. Salt bir hatırat değil, tarihi bir belge niteliğindedir bu eser. Osmanlı Devleti'nin son yıllarını, Kurtuluş Savaşını, Cumhuriyetin kuruluş ve yükseliş yıllarını, Mustafa Kemal'in hep yanıbaşında bulunmuş, tarihi olaylara göz tanıklığı etmiş usta bir yazardan dinliyoruz Çankaya'da. Çankaya'nın, sonraları Kemalizmi benimseyecek olan bir Mustafa Kemal taraftarı tarafından yazıldığının da bilinmesi gerekmektedir. Bu durum yine de Kemalizm karşıtlarının kitabı okumasına engel değildir. Bizler bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında, Atatürk düşmanlarının onu anlamaya yanaşmaması kadar Atatürk'ü sevenlerin dahi onu yeterince anlayamadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Bugün en önemli mesele bir taraf seçmekten çok anlama çabası olmalıdır. Peki nereden başlamalıyız? Bu sorunun yanıtı birden fazladır ancak ilk sıralarda elbette Nutuk ve Çankaya gelir. Çankaya Mustafa Kemal'in çocukluğu ve ilk gençlik yılları ile başlar. Burada çocuk Mustafa'nın ders kitaplarında ezbere bilinen yaşamının detaylarına değinilir. Önce askeri okul, sonrasında bir Osmanlı Paşası olduğu yıllar, içine fırlatıldığı dünyanın tüm griliği ile verilir. Gerçek şudur ki Mustafa, daha çocukluk yıllarında güçlü bir kişiliğe sahip önemli bir dehadır ve 'Kemal'i hakedendir. Bir sonraki bölüm Meşrutiyet ve ardından Birinci Dünya Harbi'ne sürükleniş. Mustafa Kemal'in askerliği ve düşünceleri ile nasıl sivrildiği ve bu yükselişin pek çoklarının hoşuna gitmediği, ilk dostların, ilk düşmanların kazanıldığı dönemdir. Çanakkale Harbi'nde ortaya konan askeri deha ve başarının yanında Atay'ın da şiddetle eleştireceği Sarıkamış faciası kitapta önemli yer tutmaktadır. Çanakkale Zaferi büyük bir başarı olsa dahi Çökme önlenememiş ve Milli Mücadele Devri belki de "Gerilla Dönemi" başlamıştır. Tarih sahnesinde çok önemli zıtlıkları bir arada göreceğimiz Kurtuluş Savaşı'nda, Mustafa Kemal'le tamamen farklı düşünen insanların düşmanlıklarını anlayabilirken, onunla aynı ülküyü taşıyanların düşmanlıklarını anlamakta zorlanmamak elde değildir. Manda seviciler, Halifelik sevdalıları, hür, tam bağımsız, laik bir Türk devleti hayali ile çarpışanları elbette benimsemeyeceklerdi. Ancak Mustafa Kemal'in askeri ve siyasi liderliğini hazmedemeyenler çok daha fazladır. Tarih sahnesinde yalnız, yapayalınız bir Mustafa Kemal ve umutsuz bir Türk halkı vardır. Falih Rıfkı Atay, Çankaya'da, okuyanlara salt bilgi vermekle kalmayacak, onları hiç kuşkusuz pek çok araştırmaya yönlendirecektir. Kurtuluş Mücadelesi'nde "Gerilla Devri"nden düzenli orduya geçiş süreci en az işgal kuvvetleri ile mücadele kadar yorucudur. Mandacı mütefekkirler, yararlı ve zararlı cemiyetler ve özellikle çetelerin nasıl zararla karışık yarar sağladığı özel araştırma konusu olmalıdır. Kuvâ- yi Milliye ve Kuvâ-yi Seyyâre'yi, Çerkez Ethem, Yörük Ali ve Topal Osman'ın rollerini hayretle okuyaksınız Çankaya'da. Çerkez Ethem ve kardeşinin Mustafa Kemal'i öldürmeye geldiği o 'an' ki zamanın göreceliğinin en önemli örneğidir. Düzenli ordunun taarruzuna son ana dek inanamayan, yorgun ve çaresiz halkın, Yunan Komutanı Trikopis'in Uşak'ta yakalandığı müjdesine erişmesi sanki aylar, haftalar değil de asırlar sürmüştür. Çankaya'yı iki bölüme ayırmak gerekseydi Kurtuluş Dönemi ve Yeni Devir olarak bölümlendirilmesi makbul olurdu. Yeni Devir, zafer sonrası Türkiye Cumhuriyeti'ni kurma adımları ve irtica ile mücadele dönemidir. Yönetim şeklinin belirlenmesi, yeni başkent Ankara'nın başkentliğe uygunluğuna varan detaylı düşüncelere yer verir yazar. Saltanat ve Halifeliğin kaldırılması, Kemalizm ve beraberinde gelen iç didişmeler, Mustafa Kemal'i öldürmek için yapılan suikast girişimi, devrimler, laisizm ve ekonomi... En az Kurtuluş Savaşı'nda olduğu kadar düşmanlarla iç içe yeni bir hayat kurma çabası. Tüm mücadelesi ve sonsuz yanlızlığı sonunda, hissizliği ile kırmızı böceklere yenik düşen Ata... Çankaya, Atatürk'ün son zamanlarının ardından, Atay'ın anı ve fıkraları ile sonlanıyor. Bir bütün olarak bakıldığında Çankaya'da Falih Rıfkı'nın Atatürk ile uyuşan ideolojik görüşlerininin yanısıra Atatürk'e eleştirel bakabildiğini de görmek mümkündür. Özellikle Serbest Fırka konusunda tamamen ayrı düşünürler. Neticede Atay bir Atatürkperest ve aynı zamanda bir Enverland düşmanıdır. Çankaya yalnız Atay'ın anılarından oluşmuyor, Atatürk'ün sesinin yanında pek çok ismin mektuplarına da yer veriliyor, özellikle karşı kutuptan Yüzbaşı Armstrong gibilerin mektupları ve düşünceleri dikkate değer. Mustafa Kemal Atatürk'ün yanıbaşında, sofrasında, çalışma masasında uzun yıllar yer alan yazarın Atatürk'ün kişisel özelliklerini çok iyi tanıması doğaldır ama bu özellikleri edebi bir dille aktarabilmek güç olsa gerek. Şahsen Atay'ın üslubunu çekici buldum. Kitapta zaman zaman vurgu amaçlı da olsa tekrarlar bulunmakta ve kitabın sonunda yararlanılan kaynaklar belirtilse de Falih Rıfkı Atay'ın bize bir kaynakça ve de dizin borcununu göz ardı edemeyiz. Atatürk'ün özel yaşamına bu kitapta neredeyse hiç yer verilmemesi de bir diğer eksiklik. Tarih yazımının güçlüğü herkesçe bilinmektedir ve tarafgir anlatıların gerçekleri ne kadar yansıttığı daima tartışma konusudur. Burada bir tarafı suçlamak ile ancak zaman kaybedilir. Okur daima uyanık olmalı ve olayları çok yönlü tartmak için çaba harcamalıdır. Neticede Çankaya, Atatürk'ün yakınında olan bir isim tarafından yazılmış olsa dahi Atay, Atatürk'ü pek çok yönden eleştirmiştir. Kişisel okuma deneyimimde Falih Rıfkı sayesinde Atatürk'ün kişiliğine, küçük, büyük olaylara her yaşında verdiği tepkilerle, aklımdaki Atatürk yargıları değişmedi, aksine güçlendi. Kitabı okurken sık sık Platon'un ideal hükümdar filozof düşüncesini sayıkladım. "Hükümdarlar filozof, filozoflar hükümdar olsaydı, kentlerin yüzü ışırdı." Nitekim bugün 100. yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlığını her şeye rağmen kaybetmeyişini biz bu filozof liderin fikirlerine borçluyuz. Elbette eleştirilecek pek çok husus, politik hatalar var ama o noktaya gelene kadar Selanikli, yapayalnız bir yetimin yarım asır boyunca durmadan halk için nasıl çalıştığını anlamaya çalışmalı... Nedeni anlamak, sonucu karalamaktan daha zor olsa da... "Mustafa Kemaller yirmi yaşındadırlar" diyerek veda ediyor ve özellikle gençleri bu yolcuğa davet ediyorum.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20233,813 okunma
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.