“Bedelini kafan ve aklınla ödemek zorunda olduğun ideallerini yıkıyorum, küçük adam. Büyük, ebedî umudunu ele geçiremeyince, aynada görmek istiyorsun. Oysa, yalnızca kendi sıkılmış avucundaki hakikat seni bu yeryüzünün efendisi yapabilir! “ •Bu eser politikaya, diktatörlere ve genel anlamda fikirlerini yok sayan insanlara bir gönderme niteliğinde yazılmış. Freud’un baş yardımcılığını da yapmış olan bu yazarımız, arada psikanalitik vurgulara da yer veriyor. •Kitabı okurken “küçük adam” olarak ifade edilen insan kalıbında günümüzdeki kravatlı ve büyük(!) olarak yutturulan şahsiyetleri, hatta bazen bizzat kendimizde olan fikir acziyetini düşünmemek elde değil. Dili ve üslubu kaba gelse de, doğrulara açık sözlülükle yer verilmesi, kitabın bendeki etkisini artırdı. İçeriğinden biraz bahsedelim. •Küçük adam, hakikati aramaktan yoksun olandır. O, kendini uymaya zorladığı kalıpların çerçevesinde sıkışmıştır ve o sınırdan çıkma cesaretinde değildir. Kendi düşüncelerinin sorumluluğunu almaktan acizdir. Başkasının kafesinde yaşar ve ne yazık, bunu özgürlük zanneder. Kendini bulmaktan korkar ve bu yüzden tüm duygu ve düşüncelerini başkalarının aklına teslim etmiştir. Üstelik kendi üretmediği fikirleri de kendine aitmişcesine satar. Hakikat işine gelmiyorsa, delilik yaftasını yapıştırır. •Ruha inanmaz, duygulara inanmaz. Ona göre sadece idrar tahlil edilir, ruh değil. Ancak hasta insan ruhunda çok para olduğunu keşfettiği an bir ruhun varlığına inanmaya başlar. •Ona söylenen hakikatlere sağır olur. Derinlik içten gelir, fakat o kendi derinliğinde boğulmaktan korkar. Kendine yakın büyük adamları sorgulayacak kadar bile derine inemez, zulme ve adaletsizliğe boyun eğse de sorun yoktur. böylece toplumsal ve sevimli maskesini takar. Maskenin ardında dehşet ve acımasız biridir. •Çocuk saldırılarına tepki için gösteri yürüyüşlerinde haykırmayı ve şiddetle etrafa zarar vermeyi maharet sanar. Gerçekten bu konuyu dert edinen insan ise; danışma merkezleri açmak için tüm parasını harcar. Düşünce vebası denen şey budur, çünkü vebalı olan vermeye değil sadece almaya alışmıştır. Bir tek verimli düşünce üretemez. “Ya-ya-ya şa-şa-şa ! “Tek fikrî cümlesi budur. Ve bu yüzden küçük adam, sen çok tehlikelisin! •Küçük adamdan hiç umudu olmayan yazar, doğruları söylemekten vazgeçmez. Ömrünü onu değiştirmeye adamıştır, bu çabayı toprağa ekilmiş bir tohuma benzetir; o tohum elbet yeşerecektir. Bu tohumların kendi toplumumuzun zihniyetinde de bir gün yeşermesi ümidiyle…

Dinle, Küçük AdamWilhelm Reich · Cem Yayınevi · 202113bin okunma

·

1 artı 1'leme

·

245 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.