Ah Sevgili Martin Eden, seni okurken hep kendime dediğim şey şu oldu: " Bu adam bu koşullara göğüs gerip bunları gerçekleştirdiyse biz kendimizden utanmalıyız" oldu. Kitabın içinde kendini sıfırdan yaratma sürecini heyecanla ağzım açık bir şekilde okudum. Bu oluşum süreci ilerde de kendi felsefesi olarak söyleyip duracağı bireyselcilik için önemli adımlar olduğunu kitabın ilerleyen bölümlerinde anladım. Nietsche'nin üst insanını ne yapıp ne edip oluşturdun. Kitabın ilerleyen kısmında sosyalizme karşı olduğunu belirterek, kendini bireyselci olarak tanıtması yazarımız Jack London'dan otobiyografik izler taşıdığını bizlere gösteriyor. Kitabın gelişme kısmında kendimin yer yer çok yorulduğunu ve çoğu defa bırakma noktasına geldiğimi söylemeliyim. Sanırım karakterimiz Martin Eden'in yaşadığı zorlukları okumak beni cidden çok yordu diyebilirim. Kitabı bu kadar uzun sürede tamamlamamın en büyük sebebide sanırım bu. Jack London'u tebrik etmek lazım Martin Eden'in yaşadığı buhran sürecini okurken süreci yaşadığımı hissettim. Kitabın sonlarına doğru karakterimizinde sık sık söylediği "Ben hala aynı benim, değişen hiçbir şeyim yok, beni bu kadar değerli kılan şey ne?" ve " Çok açlık çekerken beni yemeğe davet etmeyen insanlar noldu beni sofralarında görmek istiyorlar? " Alıntılarda da gördüğümüz gibi paranın insanları ne kadar kolay değiştirebildiğini gördük. Ablasının ve kardeşinin kocalarının parası yokken yüzünü bile görmek istemedikleri adamın milyoner olduktan sonra direk yemeğe davet etmeleride bu durumu destekler yönde. En sonunda Martin Eden'in kendini gerçekleştirdikten sonra hiçbir şeyden zevk almaması, burjuva kısmının ilk başlarda büyüttüğü kadar olmadığını farketmesi, hayatın gerçeklerinin ne kadar pis olduğunu gördükten sonra hiçbir şeyden zevk almaması 25 yaşımda tamda Martin Eden'in yaşlarında gerçek hayata atıldığımda yaşadığım sorgulamalarımı anımsattı. Hiçbir şey gerçek değil tıpki Ruth'un aşkınında yalan olması gibi...

Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,2bin okunma

14 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Salih Dokur