Ben hiç dark okumamışım meğerse...
Adeline:
"Korkudan zevk almaya biraz fazla yatkındım. Korkuya olan aşkım bir gün beni öldürecekti. Sanki avlanmak için yaratılmış gibiydim."
Herkese selam. Bu sefer bir değişiklik yapıp önce konudan bahsedip daha sonra fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Fikirlerim konudan daha uzun olacak gibi :) Haydi konuya geçelim; Zade, bir gün sokakta yürürken bir kitapçıda imza gününe gelen popüler bir yazar olan Adeline'ı görür ve ona saplantılı bir şekilde görür görmez vurulur. Yani, kedicik faresini bulmuştur ve kolay kolay bırakmaya da niyeti yok. 7/24 onu izlemeye başlar. Adeline ise annesiyle yaşadığı iletişimsizlikten muzdarip büyükannesinin ona miras bıraktığı evde yalnız yaşamaya çalışan bir yazar. Yaşadığı ev, zamanında yapım aşamasında birçok işçinin mezarı olduğu gibi içerisinde büyük büyükannesi olan Gigi'nin hayaletinin fink attığı, çeşitli paranormal olayların kol gezdiği bir ev. Peki bu durum Adeline için önemli mi? Tabii ki değil. Kadın heyecan için yaşıyor dostum. :D Gizli bir takipçisi olduğunu fark ettiğinde ise içi ufacık korku kırıntılarıyla titrese de ürkütücü takipçisini kızdırmak ve tahrik etmek ona daha da zevk veriyor. Adeline bir gün yine Gigi'nin hayaletiyle hasbihal ederken çatı katına çıkması ve oradaki kasayı açması gerektiğine dair sinyaller alıyor. Kasayı açtığında ise ne görsün? Gigi'nin 1940'lı yıllarda tuttuğu günlüğü. Günlüğü okurken öğreniyor ki aslında Gigi öldürülmüş ve katili ise bilinmiyor. Hatta şöyle söyleyim günlükte Gigi'nin de tıpkı kendisinin şuanda olduğu gibi bir takipçisi olduğu ve onun Gigi'yi öldürmüş olabileceği iddiası mevcut. Adeline bu işin peşini tabii ki bırakmıyor ve hacker arkadaşı Daya ile katil avını başlatıyor. Şimdi Zade'i konuşalım; kendisi stalker olmasının dışında gerçekten ulvi bir görev üstlenmiş; insan ticaretini bitirmek üzere bir organizasyon kurmuş. Yolsuz hükümetin gerçeklerini ortaya çıkarmak için hacker olmuş, onların hastalıklı ahlaksızlıklarının daha fazla farkına vardıkça bu hasta insanların her birinin en dipten en tepeye doğru bizzat yok etmeye ant içmiş. Bir yandan hükümet ve ordunun veri tabanlarına girerek insanlığa karşı işlenen tüm suçları ifşa ederken bir yandan da pedofili ve birtakım şeytanca ritüellere daha kişisel yaklaşarak yozlaşmış ve kötü olduklarını kendisine ispat etmiş kişilerle bizzat ilgileniyor.:D (anladınız siz.) Yani tam bir süper kahraman. Kadın ve çocukların kurtarıcısı. İşte biz hem bu insanlık yüz karası suçlarla Zade'in mücadelesini okurken bir yandan da Zade ile Adeline arasındaki kedi fare oyununu okuyoruz. Tabii bu oyun bir ateşle oynandığı için yanmamak elde olmayacak.
Gelelim benim yorumlarıma; öncelikle kitabın ilk sayfasında tetikliyeci unsurlar olduğu ve herkese hitap etmediği açık açık yazılmış. Kitap fikrimce +18 değil +25 falan olabilir. Açıkçası beni en çok etkileyen ve midemi bulandıran sahneler, o "malum silahlı" sahneden ya da ikili arasında geçen herhangi bir cinsel sahneden ziyade pedofili vakalarını ve o şeytanca ritüelleri okumaktı. İnsanlığımdan dibine kadar utandıran, iğrendiren sahnelerdi. Şunda da anlaşalım, kesinlikle ikili arasında bir zorlama yok. Kabul etmiyorum bunu. Zade zorla dokunuyor ama diyebilirsiniz fakat Adeline her hücresine kadar bu işten zevk alıyor. Hissettiği tehlike onu canlandırıyor adeta. Korkmaktan, kaçmaktan işin sonunda yakalanmaktan sonuna kadar hoşlanıyor. Bunu görmemek körlüktür. Ben bir rızasızlık da göremedim. Gönüllü yazılmış. Karakterlerin ikisi de sıkıntılı, toksikler, tam tencere kapak olmuşlar. Alan razı veren razı durumu olmuş yani :D Ya işin sonunda takipçisine âşık olmuş bir kadın var. Şuna da değinmek isterim gerçekten dark okuduğumu iliklerime kadar bu kitaptaki betimlemeler sayesinde hissettim. Açıkçası ilk kez bir erkek karakter bu kadar ürküttü beni. Gerek dış görünüşü gerek karakteri, gerekse yaptıklarıyla. Böyle bir karakteri okuyarak deneyimlemek, yazarların ne kadar ileri gittiğini görmek beni germiyor. Aksine vay be diyorum. Ama dediğim gibi koşun alın diyeceğim bir kitap kesinlikle değil, beni etkilememiş olması sizi etkilemeyeceği anlamına gelmiyor. Travma yaratabilir kesinlikle. İkinci kitabını da aldım, zira heyecanlı bir yerde bitti ve Zade'in düşmanı olan karanlık cemiyetin neler yapacağını, Zade'in başarılı olup olamayacağını, Adeline'ın başına gelenleri nasıl atlatabileceğini merak ediyorum. Muhtemelen ikinci kitap daha da sağlam bir psikoloji isteyecek. Tekrar ediyorum sağlam bir mideniz yoksa, ben çok çabuk etkileniyorum diyorsanız hiç ama hiç bulaşmayın. Onun dışında herkese keyifli okumalar. 
Adeline’ın Peşinde 
H.D. Carlton
·
1 plus 1
·522 views
Bu arada şeyi de çok beğendim. Ben Zade’in neden böyle davrandığına, içindeki karanlığa hep bir sebep aradım. Yazarın Zade’in ağzından cevabı çok iyiydi; “öyle istedim.” :D Lan kesin aileden kötüsündür bi issuesluklar vardır falan diye düşünecekken yine Zade; “çok sevgi dolu bir aileden geldim.” dedi :D Belki de bazen bir sebep yoktur ya bilemiyorum. 😅
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.