Gönderi

Araf
sen bu masalda külkedisi olmayacak kadar güzel gerçeksin hayatın acımasız yüzü kadar sevdiğim inkara yeltenenler gözlerinde tevbe eder şiirlerden ayetler üfledim araf’ta kalan ruhuna hikayeler derledim gölgesinden kirpiklerinin tuzlu gözyaşlarını sessizce akıtırken içinde kuduran denize sevdiğim hüzün bulutum yazılmayan şiirim gün doğumum sır perdem inanç nişanem gül gölgem bir vapurun güvertesinden el sallıyorum umudu ve şüpheyi aynı rahimde taşıyan fırtınalı umman kalbine uzanıp sesinden öpüyorum ortadan ikiye bölünmüş inancını terzi değilim onaramam gönül terazimin ipleriyle tutabilirim belki dengede esrik rüzgarlar esiyor soluğumdan yalpalayarak geçiyorum caddelerden varlığına şahit taşları öperek bir bir adını veriyorum şehrin tüm sokaklarına çok savaş gördüm vurdum,kırıldım yendim,yenildim öldüm öldüm de dirildim anladım en çetin savaş kendimizle yani içimizle bitirip de bitiremediklerimiz çığ olup birikince ölüyoruz ince ince bir trenin camından dağlara, ovalara bakacaksın ya dalacaksın ya kitaplara çok da büyütme gözlerinde senin minicik gönlün o dağlardan,ovalardan ve dahi kitaplardan daha büyük unutma!!! kuyu olacaktım sana güya nerden bilebilirdim ki düşeceğimi ansızın gözlerindeki dipsiz kuyuya şimdi ve sonra gözlerinin menzili var ya ölüm dahi olsa yatarım o sonsuz uykuya
Necat Uslu
Necat Uslu
··1 alıntı·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.