Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Yunus Emre'nin, mürşidinin sohbetine ilk katılışında hocasından işittiği sözler Yunus Emre'nin tasavvufî anlayışıyla paraleldir. Yunus Emre'nin işittiği sözler şöyledir: 'Bilesiniz ki, Allah'ı tanımak nefsini tanımakla olur. Allah'a ulaşmak iki adımdır. İlkinde nefsine basan ikincisinde Allah'a vasıl olur. Nefsini bilen Rabbini de bilir. Dünya hayatı imtihandan başka bir şey değildir. İnsanın başına belen her şey, içine düştüğü her durum insanın içinde olan aslını ortaya çıkarmaktan başka bir şey değildir. Zenginlik, fakirlik, sağlık, hastalık hepsi Allah'tandır ve sadece insanı sınamak içindir. İşte bunun sırrına varanlar daima hoşnutluk içindedirler. Çünkü bilirler ki güldüren de O'dur ağlatan da, her şey O'nundur ve bir gün biz de O'na döneceğiz. Ey aziz! Sen bir yolcusun ve yolcu yolunda gerek, ta ülfet ve üns sultanının tatlı nağmelerini duyuncaya kadar yoluna devam et, ondan sonra olacaklar kendiliğinden olur. Bülbüller öter, gönül dilleri nağmeler söyler, cezbe şimşekleri çakar, rahmetler yağar. Rabbiniz Gafur'dur ve rahmet sahibidir. Sabır ağaçlarının dallarında yemişler görülmeye başlar hem de tam olgun. Cenâb-ı Hâk bizleri de sizleri de bitip tükenmesi olmayan nimetlerden ihsan eylesin! Amin!' Kıymetli mürşidinin bu kıymetli sözleri tasavvufî ışıkta ilerleyecek olan Yunus Emre'nin yaşantısına ve bunun ekseninde şiirlerine de şekil vermiştir. Yunus, bu kıymetli sohbetlerde pişerken şu dörtlüğü dile getirmiştir: 'Bir elif tahsil eden münezzehtir ilimden Endişe ikliminde niçin düşüp gezersin? Dört kitabın manası bellidir bir elifte Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır?'
·
1 artı 1'leme
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.