Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne Güzel Ne Güzel
Uyandım birdenbire Motor mu kuş mu köpek mi silah mı ısık mı bilemiyorum Parasütüm bitkin ve soluksoluğa yıllarca sonra dönülmüş bir babaevi sabah yıllarca aranılmıs ve bulunmus bir yitik esya gibi hersey İste dikiş makinası İşte sepet İşte ütü İşte yarım kitaplar İşte çam kolonyası İşte soyunup attıklarımız Pencerede ışıl ışıl gülüyor gencecik kavak aman ne güzel televizyon anteninde bir çift sığırcık çatıda bir çift kumru ve yanımda sekiz yıldır öptüğüm kadın ısırılmış elma yanıbaşında yenik düşmüş dikenli çit baktım yatağımdayım ağrım sızım yaram berem yok başladı kuşlar gibi çırpınmağa yüreğim ne güzel ne güzel yıkanıp kurulanıp tarandım doya doya baktım aynada kabarık kırçıl saçlarıma uçlarını azıcık büktüm bıyıklarımın ne düşündüm ne yaptımsa bugüne dek hep onlar için ne dedim ne söyledimse onlar adına hapislik işsizlik kahır ve intihar yalnızlığı kahpelikler puştluklar aldatmacalar ne çektimse bunca yıl kurtulsun diye onlar ne güzel ne güzel ocakta çaydanlık cızırdıyor bir bardak sıcacık çay gibi güldüm zeytin ekmek yiyecektim ne güzel sigara tüttürecektim türkü dinleyecektim dolmuşa binecektim yolculuklar kuracaktım (güneyi boydanboya dolaşıp ormanlı ayışıklı balıklı bir deniz köyü gecenin sınırından dönüp bol yıldızlı bir güney uykusunda ne güzel ne güzel) ağzımda buruk tadı kara zeytinin parmakuçlarımda sıcacık rengi çayın komşum binip gitti kendi arabasına kör olayım kıskandım azıcık başka baktım balkondaki çıplak kadına sarışındı uzundu kalçalıydı uzaktan bakıyordu her şeye köpeği erkek bir buldok kocasını sevmiyordu yalan söyleyene sövdüm radyoda gazete tükürdüm suratına itin birinin bu kadar da olmaz ki biryerde biter bu namussuzluk ben hep onlar için söyledim şiirlerimi onlar için yazdım bütün yazdıklarımı ne çektimse bunca yıl, onlar uğruna istedim ki duyar gibi yağmuru duysunlar yüreklerinde istedim ki tokat gibi insin suratlarına istedim ki desinler işte bizim de şairimiz işte bizim de sesimiz işte bizim de kurtuluşumuz demediler bir tek gün demediler bir tek gün ağaçlar anladı beni kayalar sular yollar ama onlar anlamadı ama onlar iğilmedi şiirlerime ne güzel ne güzel çay içtim iki bardak tam on iki zeytin iki dilim de ekmek ağrı sızı yok miğdemde üstüne bir sigara ne güzel ne güzel bir gün belki çıkar ortaya kazılarda bulunan altun heykeller gibi cıncık boncuk kap kacak altun paralar gibi bir gün belki çıkar onlar için söylediklerim onlar için yazdıklarımı çıplak güneşe okullardan geçmiş olurlar belki kölelikten çıkmış olurlar belki mutluluğa ermiş olurlar belki yollarda işyerlerinde kumlarda ormanlarda insan insan okurlar belki şiirlerimi ve derler ?ronsar?ın sevgilisinin ronsar için dediği gibi? amma da çok severmiş hasan hüseyin bizi ne güzel ne güzel kapıyı çekip çıktım sokağa öpüşmek gibi birşey sokakta hava havada mavi havada yeşil havada sarı havada altun işlenmişliği kavganın gömleğim pantolonum kunduralarım ve artık benim için düşman bir tanıktan başka (birşey olmayan sarı basın kartım çok pahalı arabalar çok zengin çöpkutuları çok besili itler kediler ve otobüs bekleyen aç yüzlü emekçilerim ne güzel ne güzel ben bu şiire yaşanmamış denizlerimi ben bu şiire gidilmemiş ülkelerimi ben bu şiire utanmazca çalınmış emeklerimi ellerimden uçup gitmiş yıllarımı ben bu şiire koydum a dostlar akrabalar götürdü ciğerlerimi zindanlarda kaldı kolum kanadım birgün yaslanırlar belki koca bir dağa yaslanır gibi şiirlerimdeki korkunç acıya ne güzel ne güzel otobüs kuyruğunda onbeşinciyim kimi cam silmeğe gidiyor kimi odun kırmağa kimi köpek gezdirmeğe kimi yatmağa kiminin kocası işsiz kiminin hapis kiminin hastası kalmış sokakta çocukları baştan çıkmış kiminin otobüs kuyruğunda onbeşinciyim mezbahaya gidiyor gibi doluşuyoruz iyi ki öksürtmüyor beni sigara iyi ki bilincindeyim yaptığım işin biliyorum önümdeki çoktan erkeksiz erkeksimiş iki kız onun önümde çukulata naylon çorap sinema çimdik moru gözlerinin halkası balkondaki sarışının zengin kocası kocanın yatağında bir erkek buldok iyi ki bilincindeyim çağımın iyi ki yaşıyorum bütün boyutlarıyla iyi ki sövebiliyorum ağızdolusu ne güzel ne güzel 1.74 değil boyum 1074 72 değil kilom 1072 puf desem toz ederim bu kenti yürüsem çatır çatır çöker bu asfalt ey insan kılıklı madrabazlar soyubitmişler zorlamayın o kapıyı dokunmayın o tellere kuyudan çıkan toprak sığmaz kuyuya doldurur caddeleri birgün olur ki ağıtlarda sessiz sessiz yatan aptallık bu aynalar bu aydınlık çılgınca mutluyum kamçılanmaktan ne güzel ne güzel
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.