Kitabın Nazi Almanya’sı dönemi ile ilgili olduğunu duyduğumda aklıma yine klasik bildiğimiz o katliam hikayelerinden birini okuyacağımı düşünmüştüm açıkçası. Ama kitap o döneme çok farklı bir noktadan çok farklı bir yerden bakıyor. Hani anlatılmaz okunur dedikleri türden bir kitap. Çünkü şimdi size desem ki Bernhard Schlink okuyucu adlı romanında henüz on beş on altı yaşlarında bir lise öğrencisi olan Michael Berg ile otuz altı yaşındaki Hanna Schmitz arasındaki sarsıcı bir aşk öyküsünden yola çıkarak bizi o dönemde yaşanan birtakım olaylara ve sorgulamalar götürüyor desem eminim birçok kişi bunun adına nasıl aşk dersin bu pedofili veya sapıklık olarak adlandıracaktır. Ama ben okurken asla böyle bir hissiyat oluşmadı. Aksine oldukça romantik duygusal, eleştiriye açık bir aşk hikayesi okudum. Ve kafamda da bu canlandı. Sanırım bunda yazarın anlatım gücünün etkisi diyebilirim. Zaten kitap son derece yalın ve akıcı bir dile sahip. Hanna ve Michaelin aşkı ile başlayan sonrasında biten ve yıllar sonrasında bir mahkeme salonunda tekrar karşılaşılan ve iki taraf içinde oldukça sarsıcı bir duruma neden olan bir hikâye okuyoruz. Çünkü Michael bir Hukuk öğrencisidir ve Nazi katliamına ilişkin bir davayı incelemeleri için öğretmenleri tarafından gönderildikleri mahkemede hala unutamadığı ve hatta unutamayacağı Hanna’ yı Auschwitz'te yer alan bir kilisede tutulan bir grup Yahudi’nin ölümüne sebep olduğu gerçeği ile yüzleşmektedir. Hatta tabi ki bizde. Şimdi şu ana kadar hayatını okuduğumuz ona karşı Michalle birlikte duygusal bir his beslediğimiz Hanna gerçekten suçlumu dur? Tüm bunlar çarpıcı bir şekilde gelişir. Yani burada yazmakla kitabı okumak çok farklı. O nedenle bu tarz edebi eserleri mutlaka okuyup yüzgeçten geçirmek gerekiyor. Yazarın konuyu bir aşk öyküsünden yola çıkarak Auschwitz kampında kadar götürmesi ve insanlığa dair müthiş sorgulamaları önümüze bırakması beni kitaba hayran bıraktı. Kitapta sorgulanan başlıca konular, aşk, yasak aşk, soykırım, suç, ahlâk, sır, savaş, hukuk, vicdan ve utanç gibi konulardı. Tarihte bazı dönemler vardır, milletler üzerinde silinmez etkiler bırakmıştır. Hitler döneminde Yahudilere uygulanan soykırım da aynen bu şekilde Almanlar üzerinde silinmez etkiler bırakmıştır. Ne kadar ellerini yıkasalar ne kadar özürler dileseler de bir insanlık suçu olan soykırımın lekesi ellerinden bana göre hiçbir zaman çıkmayacak. Kitaba dair sorularım: 1) Gerçekten orada Hanna’ nın okumayı bilmediğini anlamasına rağmen susmak ve gerçeği söylememekle doğru bir şey mi yaptı. Siz olsaydınız ne yapardınız? 2) Bir çocukla bir yetişkinin aşkı kitapta ilginç bir şekilde rahatsızlık oluşturmadı bende. Sizde böylemi hissettiniz. Bu normal koşullarda çok kabul edilebilir değil çünkü. Bunu yazarın yeteneğine mi bağlamalıyız?

OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,244 okunma

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

õzlem varol