Yazarin metaforlarla dolu, kısa ve sürükleyici bir kitap.
Kahramanı Nestor Andreas Samuel Fabris. Üniversite öğrencisi iken Arjantin deki 1968 olaylarından iki gün sonra ailesi tarafından Roma ya gönderilir. Uzun süre Avrupa da kalan Fabris 20 yıl sonra bir düğüne katılmak uzere vermiş olduğu sözü tutmak için ülkesine geri döner.
Okurken zaman algısını kaybediyorsunuz.
Hatıralarında ayrıldığı gün gibi kalmış olan şehre ve insanlarına karıştıkca üstünü kapattığı duygulari ortaya çıkıyor. Pandoranin kutusu açılıyor. Geçtiği sokaklar dükkanlar her biri ayrı bir dokunuşla açıyor kapağını . Geçmişle yasayamadigi yüzleşme zaman ve gerçeklik kavramlarını ortadan kaldırıyor. Yıllardır düşünmediği belki de düşünmeyi tercih etmedigi arkadaşları, dostları, sevdikleri ile karşılaşıyor. Sürgündeki hayatinda haber alamadığı ya da duyduklarına inanmak istemedikleri ile yüzleşiyor. Suçluluk ile pişmanlık arasında tanıdığı dostlarıyla karşılaşıyor.
Yazar hikayenin başı , sonu, ortası tamamen okuyucunun dikkat ve hayal gücüne bırakmış. Size ipuçlarını veriyor. Gerçeklik ile hayal arasında çok ince bir çizgi bırakmış, kalan boşlukları siz dolduruyorsunuz.
ÜLKER İNCE, 1974-1989 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu ile Mütercim Tercümanlık Bölümü’nde çalıştı. 1985'te Lawrence Durrell’in İskenderiye Dörtlüsü (Justine, Balthazar, Mountolive, Clea) çevirisiyle Yazko Çeviri Dergisi’nin Azra Erhat Çeviri Ödülü’nü kazandı. Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Çeviribilim Bölümü’nde kuram ve uygulama dersleri verirken (1989-2000) Can Yayınları’nda ve Telos Yayıncılık’ta çeviri yayın editörlüğü yaptı. 2010'da Çeviri Derneği’nin onur ödülüne değer görüldü. Dorian Gray’in Portresi (Oscar Wilde) çevirisi 2014'te Dünya Kitap dergisince “Yılın Çeviri Kitabı” seçildi. Alberto Manguel 'den çevirdiği Dönüş, 2018 Talat Sait Halman Çeviri Ödülü 'ne değer görüldü.