Gönderi

Georg Christoph Lichtenberg daha o zamanlardan kitabın tarihindeki bu paradoksları ve başı­ çna gelecekleri çok iyi görüp dogru söylememiş mi?-"Dün­ çyada kitaplardan daha tuhaf satış metalarına rastlamak ga­liba imkansızdır: Anlamayan kimseler tarafından basılır, anlamayan kimseler tarafından satılır, anlamayan kimseler tarafından okunur, hatta tetkik ve tenkit edilirler; ve şimdi­lerde artık onları anlamayan kimseler tarafından kaleme alınmaktadır." Ve Schopenhauer, Lichtenberg'in bıraktıgı yerden de­vam eder: Hayatta nasılsa edebiyatta da öyle: her nereye dönseniz derhal kendinizi düzelmez, yola gelmez bir insan güruhuyla karşı karşıya buluyorsunuz, her tarafı her bir kö­şeyi doldurmuşlar. Tıpkı yaz sinekleri gibi sürü halinde her yere doluşup her şeyi kirletiyorlar. Bir yıgın berbat kitap, gı­dasını buğday başaklarından alan ve sonunda onu boğup kurutan edebiyatın istilacı yabani otları da öyle. İnsanların zamanını, parasını. dikkatini-ki bunların meşru hak sahi­bi iyi kitaplar ve onların soylu hedefleridir-gasp etmekte­dirler: Bunlar ya safı para kazanmak ya da makam mevki elde etmek amacıyla yazılırlar. Dolayısıyla sadece yararsız değildirler; fakat müspet olarak zarar da verirler. Mevcut edebiyatımızın tümünün neredeyse yüzde doksanı halkın cebinden birkaç kuruş aşırmaktan başka bir hedef gözet­mez ve bunu başarmak için yazar, yayıncı ve eleştirmen el­ birliği edip güçlerini birleştirmişlerdir. Dolayısıyla okumak söz konusu oldugunda geri durabil­mek (nerede duracağını bilmek) çok önemli bir şeydir. Ge­ri durulacak yeri kestirmedeki maharetin esası, zaman za­man neredeyse salgın halinde yaygın olarak okunan her­hangi bir kitabı sırf bu yüzden okumaktan ısrarla uzak dur­maktır denebilir, sözgelimi sebepsiz gürültü, şamata kopa­ran, hatta yayın hayatına çıktıklarının ilk ve son yılında bir­kaç baskıya ulaşabilen, sonra da unutulup giden siyasi ve­ya dini risaleler, romanlar, şiirler ve benzeri böyledir. Ama şunu hatırdan çıkarmayın, ahmaklar için yazanlar her za­man karşılarında geniş bir dinleyici kitlesi bulurlar; okuma zamanınızı sınırlamaya dikkat edin ve okumak için ayırdıgı­nız zamanı da münhasıran bütün zamanların ve ülkelerin büyük kafalarının eserlerine tahsis edin, onlar insanııgın geri kalanını yukarıdan seyrederler, şöhretleri onları zaten bu hüviyetiyle tanıtır. Okunması halinde sadece bunlar ger­çekten bir şeyler ögretir ve insanı eğitir..
·
1 plus 1
·
105 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.