Gönderi

176 syf.
4/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Vicdan istismârı ile kaliteli olacağını sanan kötü bir manga
Korku türünü sevmesem de en azından okuma yapmış olmak için araştırma yapmadan satın aldığım bir manga. Evvelâ bu mangaya korku türü demek ne kadar doğru bilemiyorum. Türe hâkim olmasam da hiç olmadı bir irkilme sürekliliği beklerdim. Gel gör ki kitap bir vahşetnâme, o kadar. Sanatçı, kahramanlarını kesmiş, biçmiş, doğramış. Okurken korkma eyleminden ziyâde vahşetin boyutundan ötürü iğrenme duygusu yaşadım. Korku türlerinde iğrenmenin yeri nedir, bilemiyorum ama gerilim ögesi muhakkak olmalı diye tahmin ediyorum ve bu kitap bundan da nasibini almamış. Kitap her biri bağımsız karakterler üzerinden ilerliyor. Tek noktaları Kotone adlı doğaüstü bir kadın. Bu kadına adalet terazisinin celladı demek mümkün. Zira kötülük hükmü giymiş karakterlerin belâlarını veriyor. Ama ne bela! Karakterlerin hemen hepsi bir günâhı temsil ediyor diyebiliriz. İlk karakter değer sâhibi olmayan, insanı insan yapan erdemleri yitirmiş bir internet fenomeni. Sırf izleme sayısı artsın diye kalkıp bir tapınakta yayın yapmaya kalkışıyor ve inançları küçümseyerek canlı yayında her şeyi eline yüzüne bulaştırıyor. İkinci karakter ateist bir adam ve kalkıp tapınak için bağışlanan paraları çalıyor. Üstüne tapınağın kısmet açma ve kısmet kapama gibi büyüsel yanı da olan dilek işine bulaşıyor. Bir yandan rahatlayınca başına başka bir belâ geliyor ki başına gelecekse kaçamazsın ibretlik dersi çıkarmak mümkün bu bölümden. Üçüncü karakter serbest cinsel ilişki yaşayıp duran ve bu yüzden iki defa kürtaj yapan (gebeliğini kendi sonlandıran) bir kadının tüylerimi ürperten cezâsını konu ediniyor. Bu bölüm bana korkuyu en çok yaşatan bölümdü, olmayan rahmimi yoklattı desem yalan olmaz. Dördüncü bölümde arkadaşını köle olarak kullanan riyâkâr birkaç liseli ile onların yaptıklarından gizlice zevk alıp kimseye haber vermeyen bir gencin hikâyesi. Kotone bunların da belâsını veriyor. Velhâsıl, bu dört hikâyenin ortak teması "Rüzgâr eken fırtına biçer" diyebiliriz. İnsanın yaptıklarının sorumluluklarını er ya da geç alacağı mesajı hepsinde ortak gizli ileti. Genel bir değerlendirme yaparsam kurgular hop diye bir oturuşta okunur cinstendi ama hepsi de bir o kadar çok çiğdi. Bu çiğlik; karakterler salt kötü oldukları için başlarına gelen vahşi şeyler ile okura "Lânet herif, hak ettin bunu!" dedirtilerek giderilmeye çalışılmış. Yâni bir nevi adâlet ve vicdan istismârı ile esere değer katılmak istenmiş diyebiliriz. Bir de çizimler hakîkaten fenâ sayılmazdı ama derinliksiz bir kurgu ile hebâ olmuş diyebilirim. Tavsiye etmeyeceğim kalitesiz bir manga. O kadar ki
Sığınak
Sığınak
bunun yanında şâheser niteliği taşıyor.
Kyoto’nun Arka Yüzü
Kyoto’nun Arka YüzüYumeya · Komikşeyler Yayıncılık · 2022147 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.