Seydalar, Şeyh efendiler! Lütfen Meydanlara inin!
Türkiye’deki bütün Seydalara ve tarikat şeyhlerine sesleniyoruz!
Ne olur, Allah için tez zamanda meydanlara inin!
Özellikle kalabalıklara hitap eden, çokça mensubu bulunan bütün Nakşi, Kadiri ve diğer tarikatların efendilerine sesleniyoruz!
Bir tarikat lideri olmamakla birlikte ilmi ve irfanıyla sayısız Müslümana önderlik eden vakıf ve medrese âlimlerine, Seydalara da sesleniyoruz, İslami camiaların manevi önderlerine sesleniyoruz!
Biliyoruz, Türkiye’de şimdiye kadar böyle bir şey yapılmadı, âlimler ve Seydalar meydanlara hiç inmiş değil.
Fakat muhteremler, bugün başka bir gün!
Eğer bugün meydanlara inip hakkı haykırmaz, sesinizi duyurmazsanız, hunharca katledilen Müslümanlara sahip çıkmazsanız, mazlumlarla beraber olmazsanız, halka önderlik edip onların önünde yürümezseniz ve zalimleri lanetlemezseniz asla bunun vebalinin altından kalkamayacağınızı, bunun karşılığını başka hiçbir şekilde ödeyemeyeceğinizi unutmayınız!
Muhterem Seydalar, Muhterem efendiler!
Mademki bunca sevenleriniz var, mademki bunca insan sizin ağzınıza bakıyor, mademki bunca insan sizin gözünüze bakıyor, bunca bağlılarınız var,
O halde Allah aşkına bunun gereğini yapın!
Sahip olduğunuz bu gücünüzü, bu potansiyelinizi mazlum Gazze için bir kerecik olsun ortaya koyun!
Bir takım cenaze ve çeşitli vesilelerle şahit olduğumuz şu kalabalıklarınızı, peşinizden giden kitleleri bir de Gazzeli çocuklar için, Gazzeli anneler ve masumlar için harekete geçirin!
Belki bizim bu çağrımız onlara ulaşmıyor olabilir, onun için Şeyh efendilerin, Seydaların en yakınlarında bulunan Müslümanlara sesleniyoruz!
Ne olur üstatlarınızı meydanlara davet edin, kortejlerin önünde yürümelerini isteyin, meydanlardaki platformlarda yer almalarını isteyin, bunun için birazcık ısrar edin!
Hatta bizim gönlümüzden geçen, aynı anda, aynı meydanda birçok şeyh efendiyi yan yana görmek, her birinin mikrofonu eline alıp sırasıyla Müslümanlara hitap ettiğini görmektir!
Biliyor musunuz, bunu yaptıkları takdirde Müslümanlar ikinci bir bayram ederler! Öyle ya şu ana kadar Müslümanların hiç görmedikleri bir şey olacak bu!
Bakın, kâfirlerin bütün elebaşları hep bir aradalar, Müslümanlara katliam yaşatmak için bir araya gelip gülüşüyor, sarılıp kucaklaşıyorlar!
Alimlerinin, Seydalarının, şeyh efendilerinin kucaklaştıklarını görmek Müslümanların da hakkı değil midir!
Buradan ilan ediyoruz, müritleriyle, talebeleriyle meydanlara inen Seydalarımızı ve şeyh efendilerimizi Müslümanlar olarak hiçbir zaman unutmayacağımız gibi, onların arkasından ilk yürüyenler de biz olacağız!
Bu duygu ve düşüncelerle cumamız mübarek olsun!
Mehmet Göktaş
··
2 artı 1'leme
·879 görüntüleme
Maalesef çoooooookkkkkk azzz.
Keşke her bir İslam ferdi böyle olsaydı, âlimleri de önde saf tutup cihad ta önder olsaydı.
2 sonraki yanıtı göster
Gazze'de mücâhidler hem siyonistlerle cihâd ediyor hem dua ediyorlar hemde secde ediyorlar. Bu cemaatlerin yıllardır söyledikleri klasik ve klişeleşmiş sözleri vardır. Bir tek bunlar sadece gece abdest(!) alıp seccadelerine sarılırlar. Ve meydanlara inmektense her zaman ki aynı şeyleri tekrar eder dururlar. Oysa bilmezler ki Kassam mücahidleri onların bu yaptıklarının en alasını yaptıkları gibi mücahidlerin her biri hafız olmakla birlikte hiç birisinin tek bir vakit kaza namazı olmayan müslümanlardır. Onlar sahada sıcağı sıcağına cihâd ederlerken, bizim konfor, lüks düşkünü hocaefendi/hoca hanımlardan daha takvalı şekilde gece namazlarında seccadelerindeler hemde dualarındalar. Tarikat değil de barikat olan bu cemaatlerle mücâhidlerin arasındaki tek fark işte budur. Şeyh Şamil Nakşibendi şeyhi idi ancak şimdiki tarikat (barikat) şeyhleri gibi sadece dua edelim demedi. Aksine müridleriyle birlikte Kafkas dağlarında Ruslara ot yondurdu. Gelelim Ömer Muhtar'a o da Senusi şeyhi idi ve müridleriyle Cezayir çöllerinde Fransız'lara kum yedirtti. Gelelim son zamanların mücahid bir Nakşibendi şeyhi olan Muhammed Emin Er'e o da 1980 yollarında Afganistan cihadında Afgan dağlarında Afgan (Taliban) mücahidlariyle birlikte Rus Kızıl ordusuna dağlarda taş yedirtti. İşte gerçek tarikat ehli olan şeyhler ve müridleriyle günümüzdeki konforizm ve modernizm tarikat (barikat) şeyhleri ve müridleri arasındaki din, iman, cihad ve yaşamları arasındaki fark. Yani onlar şimdiki barikatçılar gibi dua edelim ya da elimizden dua etmekten, seccade sarmaktan başka bir şey gelmiyor demediler. Hem dualarını ettiler hemde cihadlarını ettiler. Şimdiki şeyhler ve tarikat anlayışı içinde olanlar bu ülkede rahatlık içinde iken bile meydana inmezler, inmekten korkaklar. Bunlar ancak FOX TV'ye çıkarak ateist ve İslam’ın (Allah’ın) düşmanı olan Fatih Altay'lıya şirin görünmek ve kodese girmemek için kendi dernek ve vakıflarındaki sohbet kürsülerinde ateşli ateşli söyledikleri sözlerini ateist Fatih'in canlı yayınına çıktıklarında eğip, büküp kıvararak şaklabanlık yaparlar. Bunlar 1 tane Kassam mücahid ve mücahidenin tırnağının içindeki kiri dahi olamazlar. Sosyal medyada ancak takvalık ahkamı keserler. Ancak şunu unutmasınlar ki bunların sözde takva kasmaları söz ve söylemleri Kassam'ın yanından bile geçemez... Allah bunları karanlık köşelerde tesbih çekmekten uyandırıp mücahid şehid Şamil Basayev'in tesbih çeken (dua eden) şuurunu ve sahada cihâd etme şuurunu versin.
Türkiye'deki bütün tarikatlar İngiliz kraliyet ailesine bağlıdır, emri onlardan alırlar. Sizler gibi alt tabaka müridler bu durumu bilmez, öğrense de kabullenmezler. Şeyh, Seyda zart zurt bunlar palavra işlerdir ve dinde bir karşılığı yoktur. Açacaksın Kur'an'ı okuyacaksın takıldığın yerde de peygamber efendimiz ne yapmış bakacaksın. Bu tarikatlardan medet uman varsa vay onun haline daha çok beklersiniz
Hep birileri birlerine laf atma peşinde olayları kullanıp. Dua etmeyi küçümseyip sokağa çıkmayı cihat sananlar var yazık. Kendisi hiçbir şey yapmayan insanlar oraya buraya saldırıyor sadece başka bir şey yaptıkları yok.
Sokağa çıkmak ağır(zor) geliyorsa"lanet olsun sizin düzeninize deyip OY KULLANMIYORUZ "deseler İsrail ile ilişkiler bitirilebilirdi..
Heyhat ...gündem başka simdi
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.