Yeryüzünde bulunan ağaçlar kalem, denizler mürekkep, arkasından yedi deniz daha gelip mürekkep olsa, kelimelerini yazmaya kalksak, bütün bunların tükenip kelimeleri tükenmeyecek olanın adıyla.
Her bir yağmur damlasında denizlerin hasreti var. Önce arz-ı mev'uda düşecek yağmur damlası. Ve vuslata dair hikâye bir kutsal hicret ile başlayacak kelimelerden. Önce "oku" emrini işitecek. Oku kendini, Rabbin seni bir alakadan yarattı. Bir yağmur tanesine meftun oluşumuz, bir yağmur tanesinin tılsımını varlığımızın en derininde hissedişimiz, bir yağmur tanesine bunca benzeyişimiz, bir yağmur tanesi gibi düşüşümüz ve yükselelişimiz, bir yağmur tanesi gibi denize hasretimiz bundan. Nihayetinde bir damla sudan ibaretiz...
Katarât'il emtar... emvâci'l bihar... evrak'il eşcar... Yağmur taneleri adedince... Denizlerin dalgaları adedince... ağaçların yaprakları adedince... Dikkat edin... hepsinde bir hareket var... Yağmur tanelerini, deniz dalgalarını ve ağaç yapraklarını adede bağlayan, matematiği değil sonsuzluğu paranteze alan bir arzu bu. Sonsuzluğa doğru bir hareket. Hiçbir yağmur tanesi havada asılı kalmıyor, hiçbir dalga sahili zorlamaktan vazgeçmiyor, hiçbir yaprak titremeden yere düşmüyor... Ve herbiri geldiği yere geri dönüyor. Yağmur göğe, dalga denize ve yaprak ağaca...
Irmakların denize yürüyüşü...vuslat azığı ümit... varlığımızdan cüdâ ve yeniden var olmaya bu kadar müheyyâ olduğumuz bir zaman aralığı yağmur. Kendi içinde derinleşiyor zaman. Ne şimdi, ne geçmiş, ne gelecek. Bir ân-ı seyyâlenin sonsuzluğuna hicret ediyoruz suskun adımlarla... Bir damlada derin bir nefesin bâkiyesi hayatı yaşıyoruz...
Yağmur tanesinin tâzeliği hayat sevincimiz... bir duaya refakat ederken içimizde beliren ahiret ümidiyle yaşıyoruz. Okuma bilmiyoruz önce, hayat bizi sıkıyor ve okumaya çalışıyoruz... Bir yağmur damlasının derinliğinde boğuluyoruz, bir yağmur damlasıyla ıssız bir deniz arasındaki berzahta kayboluyoruz. Bir damlacık ile sırılsıklam oluyoruz. Bir yağmur tanesinde cinnet nüvesi... can suyu oluyor kutsal deliliğimize. Bir yağmur damlası çözüyor dualarımızın kilidini.
Ey yağmurları gönderen Rabbimiz, dualarımızı kabul buyur tüm eksikliğiyle, çünkü sen eksikliklerden münezzehsin ve sen eksik olduğunu arz edenleri seversin. Tufanlarla boğduğun zalim kavimler gibi boğma bizi, katresini deryaya salanlardan eyle ve deryalarda sakla bizi. Bir damlaya nice deniz sığdıran Rabbimiz, kelimelerinin karşısında aciziz ve kelimelerimizle tükeniyoruz kelimelerinin karşısında. Tükenişimiz hatırı için bağışla bizleri.
·
1 artı 1'leme
·120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.