Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Taha Kılıç'ın kaleminden Ortadoğu' y Kudüs'e geçmişe, tarihe dair okuduğum çok kaliteli, araştırmaya, düşünmeye yönelten bir eser. Birbirinden kıymetli ufuk açıcı yirmi yazıdan oluşmakta. Ortadoğu'yu tanımak isteyenin kesinlikle okuması gereken bir eser. Çünkü geçmişini bilmeyen geleceğini geleceğini şekillendirmez. Bazı eserler tek seferde okuyarak hazmedilemez. Ben de bu eseri tam iki defa dönüp okudum ve öyle bazı şeyleri oturtabildim. Ve bu eserden bazı çıkarımlar elde ettim; 1)Kalemle çizilen sınırlar, bölünen topluluklar... Her ne kadar çizgilerle ayrılacağımı düşünseler de gerçekler hiçbir zaman çizilen sınırlara ayrılmamıştır. Ortadoğu denilen yer İslam ümmetin in kalbidir. Çünkü ALLAH ayetleri ile o toprakların önemini göstermiştir. Birçok ayette düşünmeye, akletmeye, tefekküre çağırır bizi RABBİM. Ayetleri bu çağrı ile okuduğunuzda Ortadoğu'nun önemini daha iyi anlarız ve o zaman "Arap topraklarından bana ne" demeyi bırakabiliriz İNŞAALLAH... 2) orada da Oya Hakim olabilmek için önce dini kirli emellerine alet etmeleri gerekiyordu sonra diğer Güçler zaten çorap söküğü gibi gelecekti aslında bir semavi beni olmayan ne üzüğü belirsiz toplumlar üç büyük semavi bile mensup olarak aç Kurtlar gibi çöktüler ortada onun üzerine ve aslında bir hiç olabilecekken Ortadoğu'daki zulümleriyle bir güç haline geldiler. 3) tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır maalesef ortada o için geçerli değildir adı üstünde yayılan Çünkü Ortadoğu'daki yılan üç ve silahla tüm zehirine akıtmaya devam ediyor ortada o üzerine. 4) Ortadoğu Petrol doğalgaz için çekişmeler göz boyamadır onlar asıl hedefe ulaşmak için merdiven olarak kullanılan veya ezilip geçilen bir araçtır asıl Hedefte büyük lokma kudüs'tür. 5) tarih boyunca ve hala günümüzde geçerli olan bariz bilinen Kural Kudüs'ü ele geçirmek yeryüzünün hükümranlığı olmak demektir. 6) izlenen siyasi yapılanmalar çıkarlar zıtlıklar devletler üzerinde bakış etkisini ciddi bir şekilde etkilemiştir Birbirine çok yakın komşu devletlerin bir kısmı Osmanlı'ya karşı yoğun nefret beslerken bir kısmı da yoğun bir ilgi duymuştur ve o gün yaşananların üzeri Türkiye üzerinde hala etkisini sürdürmektir. 7) Ortadoğu'nun dört önemli ayağı vardır: Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve İran. Bunların önemi bazı dini, siyasi, ekonomi ve stratejik yapılara bağlıdır. Özellikle Türkiye doğu batı arasındaki köprü görevi üstlenmiştir. Bir de Ortadoğu üzerinde hakimiyet kurmaya çalışan ABD, İngiltere gibi dış etkenler vardır ki biz bunlarla uğraşmaktan asıl dört ayağın önemini tam olarak kavrayamıyoruz. 8)Mısır'ı önemli kılan yöneticisi değil başta jeopolitik konumu olmak üzere Kahire, insan gücü, askeri yapısı, ordunun dıştan bağımsız üretim gücü, basın yayın medya, iç yapılanma, eğitim kurumu gibi birçok neden vardır ve sistemi öyle güzel oturtmuşlardır ki çarklar çok iyi işlemekten. Yıllardır aynı dönen çarklar sayesinde Mısır tahtını korumaya devam etmektedir. 9) İslam tarihi boyunca Ortadoğu tarihini şekillendiren üç Müslüman komutan vardır. Hz Ömer, Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim. Peki bunları Ortadoğu'ya, Filistin'e, Kudüs'e sahip olmada önemli kılan diğerlerinden farklı olan neydi? Üçü de üç önemli özelliğe sahipti. Tavizsiz, gerçekçi ve kararlıydılar. Babam çıksa tanımam diye bir kavram vardır ya işte onlar bu yolda öyleydi. Ve önemli iki kavram "İslam Birliği" ve "istikrar" İşte onlar böyle bir direniş ve dava bilinci ile Ortadoğu'ya hakim olmuşlar. Şimdi günümüzde 7 ekimden bu yana dönüp kendimize bakalım. Kaç kişi Filistin meselesinde birrlik olabildi? En basit boykot meselesinde dahi kaç kişi hala birlik ve istikrar içinde??? 10) İslam siyasetinin temellerini ele aldığımızda başta şu kavramlar karşımıza çıkar:Kur'an ve sünnete bağlı, İslam ahlakı, adalet, istişare, birlik, ümmet bilinci, gruplaşma firak değil rahmet, savaşta zulümden uzak ve en önemlisi bir kimsenin temel ihtiyaçlarından mahrum kalmadığı ve açlıktan ölmediği bir ortalama düzey... Filistin'e baktığımızda bunların hangisi gerçek. Daha geçen gün duymadık mı hayvan pisliklerine ayıklayıp yiyecek arayan insanları, açlıktan ölen çocukları. Ve bu zulüm konuşmayla bitmiyor tatlı dilden anlamaz dilinden zehir akıtan yalanlar. Onlara anladığı dilden konuşan bir Hz. Ömer, Selahattin Eyyubi, Yavuz gerek... 11) Arap baharı dediğimiz olay Ortadoğu için bir bahane olmuştur. Arap baharı gerçekleşmese de adı değişerek kargaşalar aynı devam edecekti zaten. Çünkü Ortadoğu'da problemlere kökten bir çözüm getirilmemiştir su borularının devir dayım işlemi gibi Ortadoğu'da olaylar belli periyotlarla devam etmiş ve o borulardan su yerine kan devirdayımları asırlarca olmuş ve olagelmektedir. 12) Ortadoğu'da özellikle Filistin üzerinde problem olarak ABD ve İsrail görülse de bir de bunun arka planında bir güç vardır ki o da İngiltere. Planlarını gizliden yürüten sinsi sinsi yaklaşan toplumda ortalığı karıştırıp ben bir şey bilmiyorum diyen tipler olur ya İngiltere'de tam o rolde işte. Temel aldığı yedi sinsi hain esası ile ortalığı karıştırma rolünü çok iyi yerine getirmekte, planların bir oya işler gibi ivme ivme işlemektedir. 13) Safevi, Şii, Müslüman teröristler, Hizbullah gibi öne sürdükleri kavramlara Müslümanları gerçekten kelle kesmekten, öldürmekten ibaret barbarlar gibi medyaya yansıtırken arka planda tüm barbarlığı yapıyorlardı ve ekranlara yansıyan "Müslüman barbarlardı!" ve Müslümanların burda yine en büyük hatası bunları görmelerine rağmen hala, içeride kendileri ile çekişmeleri ve bu çekişmeden istifade edenler aslan payını almaktaydı...
Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez
Ortadoğu’ya Dair Yirmi TezTaha Kılınç · Ketebe · 2018697 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.