Bu kitap uzun zamandır okumak istediğim bir kitaplardan biriydi. Hem Kore edebiyatını biraz deneyimlemek için güzel ve modern bir seçim olduğunu düşünüyorum. Kitabın konusundan bahsedecek olursak ana karakterimiz bir seri katil. Dum dum dururummm Lakin katilimiz 70 li yaşlarda ve son 25 yıldır cinayet işlememektedir. Inhi adında bir kızı zorunlu evlat aldıktan sonra seri cinayet işlerine ara vermiş. Bir gün dışarıda yürürken bir araba ile ufak bir kaza yaşıyorlar. O konuşma esnasında arabanın bagajından kan damladığını görüyor ve son zamanlarda olan seri cinayetlerin şüphelisinin Cute Bak adlı bu adam olduğunu düşünüyor. Seri katilinin halinden en iyi seri katil anlar ama değil mi :D Sonralarını kızının bir adamla görüştüğünü öğreniyor ve bakın kim çıkıyor? Evet seri katil olmasından şüphelendiğimiz Cute Bak. Bir kitapta bir seri katilden daha iyi olan bir şey varsa o da iki seri katildir. Karakterimiz Cute Bak kızına zarar vermeden onu öldürebilecek mi? Her şey çok kolay gözükse de şöyle bir durum var ki karakterimiz Demans hastası. Bu da ne demek oluyor hemen açıklayalım: "Zihnin yitirilmesi anlamına gelmektedir. Bununla beraber demanslar, özellikle Alzheimer demansı bir anda oluşmaz, belirtiler yavaş yavaş ortaya çıkar ve ilerleyicidir." Bu iki hastalık arasındaki farka değinecek olursak. “Demans, bilişsel gerileme ile karakterize edilen bir dizi hastalık için bir şemsiye terimdir ve daha sonra Alzheimer hastalığı, bu şemsiye altındaki en yaygın bunama türüdür”. Evet kitabı ilginç kılan da her şeyi unutan biri nasıl olacak da bu olayı çözecek. Daha evin yolunu bile hatırlayamıyor. Bakınız.. " Tekrar eden döngü: Kalabalık, etrafımın sarılması ve polis tarafından karakola götürülmem. Alzheimer, yaşlı bir seri katile hayatın gönderdiği kötü bir şaka; gizli kamera. Ödün koptu değil mi? Sadece şakaydı." ( sayfa 33) Kitapta farklı yazarlardan, kitaplardan ve müziklerden alıntılar olması bu kitabı ve karakterimizin iç dünyasını daha iyi anlamamızı sağladığını düşünüyorum. "Arkadaş onurum üzerine söylüyorum ki, " Zerdüşt cevap verdi", " senin söylediklerinin hiçbiri yok. Şeytan da yok, cehennem de yok. Senin ruhun bedeninden daha çabuk ölecek. O sebeple daha fazla korkma." Sanki ben duyayım diye yazmış Nietzsche bu satırları. ( sayfa 53) Sonraa kitap okuma ve yaş ile ilgili de şöyle bir alıntımız var. "Trajedi ya da epik şiir gibi şeyler. Oedipus' u da okuyorum. Odyssiea' yı da. " O tarz şeyleri hala okuyabiliyor musun?" Müdür benim okuma gözlüğümü eline alıp oynuyor. "Bazı şeyler asıl yaşlanınca fark ediliyormuş. ( sayfa 90) Kitapta geçen bazı müziklerden bahsetmek istiyorum şimdi. Bulmaya çalışırken bir tık zorlansam da hemen yardımıma yetişildi. " Kayıt cihazını tekrar dinleyince birkaç gün içinde birçok şarkı kaydettiğimi fark ettim. Çuca Gim ve YIonğpil Co' nun şarkıları. İnsu Bak' ın " Bahar Yağmuru" da var. Bahar yağmuru. Ne zamana kadar yağacak? Kalbimi bile ağlatan bahar yağmuru. " ( sayfa 97) open.spotify.com/intl-tr/track/5... Bu covera da bayıldım. youtube.com/watch?v=88TB-M2... " Bugün tüm gün Beethoven' in 5 no' lu piyano konçertosu " İmparator" u dinledim. ( sayfa 115) youtube.com/watch?v=hDXWK3W... Son olarak en sevdiğim iki alıntıyı bırakıp incelemenin sonuna geliyorum canlarımm. " Peki ama neden mutlu değilim? Bir de zaten mutluluk nedir ki? Yaşadığını hissetmek. Mutluluk bu değil midir? O zaman benim en mutlu zamanlar her gün cinayet işlemeyi düşünüp bunu amaçladığım zamanlar değil miydi?" ( sayfa 104) Son olarak bu alıntıyı bırakıyorum, okurken çok hüzünlü hissediyorum. " Ilık suyun içinde süzülüyorum. Sessiz ve sükûnetli. Benim kim olduğum, burasının neresi olduğu. Boşluğun içinde hafif bir esinti var. Ben orada nihayetsizce yüzüyorum. Ne kadar yüzsem de buradan kurtuluşum yok. Sesin ve titreşimin olmadığı bu dünya gitgide küçülüyor. Durmadan küçülüyor. Böylelikle bir nokta halini alıyor. Uzayda toz oluyor. Yok, o bile yok oluyor." ( sayfa 140)

Bir Katilin GüncesiKim Young-Ha · Timaş Yayınları · 20213,658 okunma

·

67 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.