Seni istemek,
Bir dudaktan birde gözden demlenmek.
Özlemek gibisine şımarık bir çocuk,
Daha bir otuz yıl daha büyümeyecek.
Fotoğrafların gülüşlerinle capcanlı,
Bilemedim kaç zaman yıllanmış böyle bir tenin.
Seni sevmek, seni delice istemek ve aşık olmak,
Dilden dökülebilecek kadar basit değildi ağırdı.
Ben hiç bir güzel şeyin şairi değilim,
Basbayağı bir sarhoşum her şeyden evvel.
Gidip geldiğim yollardan birinde,
Ve hep dualarımda sana sırılsıklam vurgunum.
Şiir dökülse ya kelimelerde sıcak nefesini çeksem,
Gördüğümden başım yerden kalkmadı ancak.
Senin ateşinle yanmanın sonu bahar olacak biliyorum,
Seni sevmek binlerce kez ve defalarca yenilenmek.
Sözüm demiyorsa gönlüm yok değil,
Kalbimin telaffuzuna haykırdı ruhum.
Bu işin sonu bahar ve hemde ötesi,
Ama ben seni sevdiğimde bir başka mevsimdi.
Seni sevmek delicesine herkesi şair eder,
Seni sevmek herkesi divaneden beter.
Senle var olmaktır kalp atışı,
Senle var olmaktır ruhun çırpınışı.
Seni istemek istemek kadar sıradan değil,
Bir yaşamak arzusudur ammavelakin .
Tükendikçe daha fazla tükenmek istemek,
Yırtılır göğsüm ve bu ne güzel yaşamak.
Sana olan aşk ağza dökülecek kadar hafif değil,
Sevdikçe üzerimde hoşuma giden bir yorgunluk.
Şımarık bir çocuk gibi vesselam,
Benzersiz bir kendinden geçmece.
Hani şu ısrarla edilen dualar var,
Dilimde bir bahçedir kimsenin giremediği.
Ve yangınlardan sonra çiçekler açar,
Yırtılır her şey darmadağın.
Geçenlerde seni Isfahan'dan gelen kuşlara soruyorlar,
Herkes zaman olmuş gölgende ve yok olmuş.
Sana karşı dehşetçe kaynayan gönül,
Serseri olmaya aday olmalı.
Seni istemek hiçte yağmurlarda ıslanmak gibi değil,
Seni sevdikçe her şeyden bağımsız olmak.
Ve ilelebet tutuşmak gibi olmalı her şey,
Vakit çok geç değil geleceksin her güzel duama.
AYKUT BARIŞ ÇELİK