earthquake = deprem
edit = bir kitabı basılabilir hale getirmek, editörlük yapmak
edition = (kitap için) basım, baskı, yayın
educate = eğitmek (= train)
effect = etki (= influence, impact) *have an effect on = üzerinde etkisi olmak
elect = seçmek (= vote for)
eliminate = elemek, den kurtulmak (= get rid of) (2) yok etmek, yıkmak (=
destroy)
elimination = (1) ortadan kaldırma, yok etme, bertaraf etme (2) hesaba
katmama
embarrass = utandırma (= humiliate)
embrace = (1) kucaklamak (= hug, cuddle) (2) (fikir, din vb) benimsemek
emerge = ortaya çıkmak (= come out)
emphasize = vurgulamak
employ = (1) işe almak (2) (metot, yöntem vb) uygulamak
empty = (1) boşaltmak (2) boş
emulate = taklit etmek,(= imitate, copy)
enable = olanaklı kılmak
enclose = çevresini sarmak
encounter = karşılaşmak ( to face)
encourage = teşvik etmek
endure = dayanmak
enhance = büyülemek
enhancement = yükseltme, artırma, çoğaltma (= improvement, enrichment)
enlarge = büyütmek, genişletmek
enquire = soruşturmak
enslave = köleleştirmek, esir etmek
ensure = birini temin etmek/emin kılmak, birine garanti vermek
entertain = eğlendirmek
entirely = tamamen (= completely)
entrance = giriş
envy = kıskanmak, imrenmek
epic = destan
epic = destansı (şiir vb)
equal = eşit, adil
equality = eşitlik (= parity, fairness)
equate = eşitlemek
equip = donatmak
equip = donatmak ***
equipment = donanım, teçhizat
eradicate = kökünü kurutmak
erode = yıpratmak, aşınmak
erupt = patlamak
establish = kurmak, doğruluğunu kanıtlamak, kabul etttirmek
estimate = tahmini bir şey/rakam söylemek, tahminde bulunmak (= guess)
eternal = kalıcı, ebedi
evaluate = değerlendirmek (= assess)
evaluation = değerlendirme (= assessment)
evidently = açık ve şüphe götürmez bir şekilde, delillere dayanarak (= obviously)
evolve = (1) geliş(tir)mek (= develop) (2) (Biyolojide) evrim geçirmek
evolve = değişmek, evrim geçirmek
exaggerated = abartılı, mübalağalı
excavate = kazı yapmak
exceed = aşmak
excessive = aşırı, abartılı (sayıda, miktarda)
exchange = takas etmek, değiş tokuş etmek (= swap)
exclude = çıkarmak
exclusive to = herkese açık olmayan, özel (otel, tatil yeri vb)
exclusively = sadece, yalnızca
excursion = keşif gezisi
exhibit = sergilemek
exist = var olmak, mevcut hale gelmek
existence = var oluş, mevcut olma
expand = genişlemek, büyümek, nüfuz olarak artmak
expect = ummak, beklemek
expectation = umut, beklenti
expense = masraf
experience = (1) tecrübe (2) tecrübe etmek, yaşamak (3) olay, vukuat
expire = (yiyecek, ilaç vb için) son kullanma tarihi gelmek, miadı dolmak
expire = süresi dolmak
Expiry Date = Son Kullanma Tarihi
explode = patlamak
exploit = patlatmak, sömürmek
explore = keşfetmek,araştırmak
export = ithal etmek
expose = (1) açıklamak, arz etmek (= reveal) (2) (tehlikeye vb) maruz bırakmak
express = (1) ifade etmek, iletmek (2) çabuk, hızlı (= fast)
extend = (1) (tatilin, ödevin vb) süresini uzatmak (= prolong) (2) ekleme yapmak
(eve birkat daha çıkmak veya balkon eklemek gibi) (= make bigger) ***extension
extract = elde etmek, çekip çıkarmak (üzümden sirke elde etmek gibi)
extraordinary = (1) fevkalade, olağanüstü (= exceptional) (2) tuhaf, alışılmadık