Fakat asıl olan , düzene uyum sağlayamayanların ölümcül bir kaosa sürüklenişiydi !"
Selamlar sevgili 
Çalıkuşu ailemm ..
Toplum , kendisinden olmayanı dışlayan , inciten ve delicesine örseleyen bir yapıdır . Bu eserde de onu delicesine görüyoruz.
Hangimiz kimi delirecek kadar sevdik ? Ruhumuzun tamamını bir insana aktardık delicesine ?
Sevmek , kelimelerin renklendiği bir yerdir .
Sevmek , ruha şifa ve delicesine derde devadır .
Peki bu kadar şifa olan sevmek bizi nasıl akıl hastanesine kapatıyor?
Her birimizin başına gelen olaylardan biridir .
Ailemizin sevdiğimiz kişiden bizi koruması , bizi layık görememesi veyahutta istediği kişleri seçmemizi istemesi.
İşte sevgili Karya'nın başına gelen de böyle bir şeydi.
Annesinin aşırı korumacı tavrı ile sevdiğinden ayrılıyor sonrası ucu açık bir Şizofreni hikayesi. Poyraz Karayel Ayşegül 'ü kaybettiği zaman elinde balonlarla kendi kendine konuşarak sahilde yürüyordu bilir misiniz ? Bu eseri okurken kafamda sürekli canlanan sahne işte oydu. Ama sonra ummadığım bir şey oldu ve kapatıldığı akıl hastasinde yeniden aşık oldu . Tunç... Evli ve tedavi için çabalayan o adam aşık oldu .. Tunç' un eşi bu durumda ...
Daha sonrasında Karya'nın başına yoplumumuzun, toplumların her yerinde gerçekleşen özellikle de kadınların maruz kaldığı bir olay da gelince ruhu tamamen elzem doldu . Neydi o olay. ? Eminim ve ne yazık ki bir önceki cümlemden bunu her birimiz anladı . Akıl hastanesinde hasta bakıcı tarafından tecavüze uğramak .
Ve Karya Allah'ın kendisini üzüp yıktığına bir başına olduğuna inanarak , akıl hastanesinde kendini Allah ilan etti ..
Açıkçası kitabın bu kısımlarını okurken kendimden dolayı , inancımdan dolayı bir nebze rahatsızlık duydum ama herkesin doğru yolu bulduğu gibi Karya da kendi yolunu buldu.
Sizce bulduğu yol , selamet yolu muydu ; yoksa yok oluş yolu mu ?
#_kitabimvekahvem_
·
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.