"Ölüm, anlamları beklemez. Kılıç, urgan ya da veba, onun için hepsi birdir."
.
.
.
14. yüzyıl...
Kaçak bir rahip...
Gezici bir kumpanya...
Bir cinayet...
Bir suçlu...
Adaletin olmadığı bir dönemde adalet arayışı...
Hanımlar Beyler, işte karşınızda 
Kıssadan Hisse !
Durağan başlayan bir eser okudum. Ama sadece başlangıcı öyle. Asıl olayın içine girdiğinizde ise kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Eser bana göre Ortaçağ'ın çarpık ve karanlık düzenini, yani aristokrasinin ve dini kurumların el ele kol kola dünyayı insanlığa dar ettiği dönemi, alt sınıf insanın değersizliği üzerinden oldukça başarılı şekilde okuyucuya sunuyor. Sadece bu neden bile sonunu çok rahat tahmin edeceğiniz bu eseri beğenmenizi sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Gelelim konunun detaylarına; görevini terk edip kaçak durumuna düşen rahip Nicholas Barber, gezici bir kumpanyaya katılır, ancak bu kumpanya bir cenaze nedeniyle yolları üzerindeki bir kasabada geçici olarak kalmak zorundadır. Parasızlık nedeniyle de bir oyun sergilerler ama başarılı olamazlar. Artık tek seçenekleri kasabada yeni işlenmiş bir cinayetin, Thomas Wells'in cinayetinin oyununu sergilemektir. Ve bu oyun isteseler de istemeseler de cinayetin perde arkasına ışık tutacaktır.
Kitaba sadece bir suç romanı olarak bakarsanız güzel; kadına, çocuğa, alt sınıf görülen herkese uygulanan zulmü göstermesi bakımından ayrı güzel; kıymetini bilmediğimiz insan haklarının önemini hatırlatması bakımından ise apayrı güzel. Ancak eserde en beğendim nokta karakter değişimleri oldu. Korkuyla iç içe geçmiş cesaret, bencillikle birlik arasında gidip gelen duygular bence cok güzel yansıtılmış.
Ben eseri özellikle sürükleyiciliği açısından oldukça beğendim. Tavsiye ederim, keyifli okumalar!
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.