Gönderi

"Ama Benno, dün, önceki gün sen... siz, öğrenme ateşiyle yandığınızı, artık kitaplığın gizemler saklamamasını istediğinizi, bir araştırmacının bilmeye hakkı olduğunu söylüyordunuz bize..." Benno, yüzü kızarmış, susuyordu, ama William beni durdurdu: "Adso, birkaç saattir Benno karşı yana geçti. Şimdi öğrenmek istediği gizlerin bekçiliğini o yapıyor; onları gözetlerken de, tanımak için bol bol vakti olacak." "Ama ya ötekiler?" diye sordum. "Benno bütün bilginler adına konuşuyordu!" "O da önceydi," dedi William. Benno'yu allak bullak bir durumda bırakıp beni sürükledi. "Benno büyük bir tutkunun kurbanı oldu," dedi William bana sonra. "Berengar'ınkinden farklı bir tutku bu, kilercininkinden de. Birçok araştırmacı gibi onda da öğrenme tutkusu var. Salt öğrenmek için öğrenmek. Bilginin bir bölümü kendisinden gizlenince onu elde etmek istiyordu. Şimdi elde etti o bilgiyi. Malachi adamını tanıyordu; kitabı yeniden elde etmek ve Benno'nun ağzına kilit vurmak için en iyi yolu seçti. Şimdi, böyle bir bilgi birikimini başkalarının hizmetine sunmamaya razı olduktan sonra, ona sahip olmak neye yarar diye soracaksın bana. Ama benim tutkudan söz etmemin nedeni de bu. Roger Bacon'ın bilgiye susamışlığı tutku değildi: Bilgisini, Tanrı'nın kullarını daha mutlu kılmak için kullanmak istiyordu o; bilgiyi salt doymak bilmez bir merak, düşünsel kendini beğenmişlik, bir rahibin tensel isteklerini dönüştürme ve yatıştırmasının bir başka yolu ya da bir başkasını iman ya da sapkınlık savaşçısı yapan tutku. Kösnü yalnızca etin kösnüsü değildir. Bernardo Gui kösnül bir adam; onunki erk kösnüsüyle özdeşlenen çarpıtılmış bir kösnü. Kutsal ve artık Romalı olmayan Papamızınki zenginlik kösnüsü. Kilercininkiyse gençliğinden beri tanıklık etmek, dönüştürmek ve tövbe kösnüsüydü; sonra ölüm kösnüsüne dönüştü bu. Benno'nun kösnüsüyse kitap kösnüsü. Onan'ınki de dahil, bütün kösnüler gibi, tohumunu toprağa döken kısır bir kösnüdür bu; sevgiyle hiçbir ilişiği yoktur; tensel sevgiyle bile..." "Biliyorum," diye mırıldandım, elimde olmaksızın. William işitmezlikten geldi. Ama sanki konuşmasını sürdürüyormuş gibi, " Gerçek sevgi, sevilenin iyiliğini ister," dedi. "Benno da kitaplarının(artık aynı zamanda onun da olan kitapların) iyiliğini istiyor olamaz mı; onların iyiliği için hoyrat ellerden uzak kalmaları gerektiğini düşünüyor olamaz mı?" diye sordum. "Kitabın iyiliği okunmasındadır. Bir kitap imlerden oluşur, bu imler başka imlerden söz ederler; onlar da nesnelerden söz ederler. Onu okuyan gözler olmazsa, bir kitap kavramlar üretmeyen imler taşır; bu nedenle de dilsizdir. Bu kitaplık belki de içinde barındırdığı kitapları korumak için doğdu, ama şimdi onları gömmek için yaşıyor. Bu nedenle de, bir haksızlık dürtüsü oldu. Kilerci ihanet ettiğini söyledi. Benno da aynı şeyi yaptı. İhanet etti. Ah, ne kötü bir gün, sevgili Adso! Kan ve yıkımla dolu. Bugünlük bu kadar yeter. Biz de akşam duasına gidelim, sonra da yatıp uyuyalım."
Sayfa 546 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.