Kızıldere için Türk Solu’nun yediği en ağır yumruklardan biri diyebiliriz. Çünkü THKP-C Kızıldere’de, THKO ise önce Nurhak’ta sonra da darağacında, İbrahim’in oluşumu TKP/ML ise İbo’nun yakalanıp, şüpheli ölümü ile bitme noktasına geldi. 12 Mart Muhtırası solun üstünden buldozer gibi geçti gitti. Türk Sol Tarihi’nde Mahir Çayan öne çıkan isimlerden biridir. Çünkü Mahir işin hem teorik kısmıyla hemde pratik kısmıyla ilgilenmişti. Teorik olarak yazdıkları ortadır. Pratikte ise THKP-C’nin yapmış olduğu eylemlerin hemen hemen hepsinde aktiftir. Bu eylemler arasında en kritik ve en vurucu olanı ise tabiki de İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom’un kaçırılması ve istenilen şartların yerine getirilmemesi sebebiyle elleri bağlı bir şekilde şakağından üç kurşunla öldürülmesiydi. Kitap bu eylem sonrasında Mahir ile Hüseyin Cevahir’in kaçışıyla başlıyor. Maltepe’de sığındıkları evde Hüseyin vurulunca Mahir’de kalbine sıkarak intihara kalkıştı ama ağır yaralı olarak yakalandı. Daha sonra ki süreçte ortak savunma yapmak için getirildiği Maltepe Cezaevinden 4 arkadaşı ile bir tünel vasıtasıyla firar ettiler. O günden sonra Kızıldere’ye kadar rahat bir nefes aldıklarını da düşünmüyorum. Sürekli enselerinde polisin, askerin ve istihbaratın nefesini hissettiler. Aylarca kaçtılar, aylarca kovalandılar. Bu esnada Denizlerin idamı onaylanmış ve Cumhurbaşkanı'nın imzasına sunulmuştu. İdamları durdurmak için bir eylem yapmak istediler. 2’si Amerikalı, 1’i Kanadalı üç teknisyeni kaçırıp Tokat’ın Niksar ilçesinin Kızıldere köyüne gittiler ve o köyden başta Mahir ve 9 arkadaşı olmak üzere 3 teknisyenle beraber 13 kişinin cenazesi çıktı. İşte kitap bu sürecin tüm detaylarını en ince ayrıntısına kadar ele alıyor. Yakın tarihimizin en önemli olaylarından birine çok iyi bir şekilde ışık tutuyor. İlgilisi için tavsiyemizdir.

Mahir Çayan Kızıldere’den Önce 10 AyHüseyin Solgun · Ayrıntı Yayınları · 06 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yavuz Numan