Polis Okulu (Bölüm 1)
Zaman, çok hızlı akıp gidiyor. Daha dün, hedefimi belirlerken bugün o hedefime giden yol için yola çıkıyorduk. Ben, Buse ve Ezgi üçümüz beraber polis okuluna gidiyorduk Ankara'ya... Yuvamız olan İstanbul'u bırakıp... Ama herşey bizim için daha farklı olacak şehrimiz, bile değişirken değişmeyecek tek şey arkadaşlıklarımız olacak... Havaalanına gelmiştik. Annem babam ve abimden ayrılıyordum. Ama bazen hafta sonları görmeye gelecektim. Babam ağlamamış, annem ağlamıştı, abimse saçma salak şeyler diyordu. Yok erkeklerden uzak durun, yok olmadı bende sizle gelim saçamlıyordu. işte sonunda valizleri yerleştirip yerlerimize geçmiştik. Babama son kez baktığımda ağlıyor, annem teselli ediyordu. Kulaklığımı çıkartıp müzik dinleyevekken Ezgi; "öyle müzik dinlemek yok Ece hanım sohbet edecez." dedi.
"Ama-" tam konuşacakken Buse;
"Ece mızıkçılık yapma söz verdin." dedi
"Ne zaman ya? ben hatırlamıyorum." dedim
İkisi aynı anda;
"Ama biz hatırlıyoruz." dedi
"Off biraz dinlim bari." dedim "Ece onu boş verde Mete biliyor mu Ankara'ya gideceğimizi?" diye sordu. Gözlerimi büyüttüm ikisi birden gülüştüler ve telefonları almışlarken...
"Ee ne konuşuyoruz?" dedim büyük tehdit ediyorlar...
"Hah şöyle yola gel biraz" dedi Ezgi, kafasına geçirdim bir tane. Sinir etmişti beni yine... Buse kahkaha atarak
"Baylıyorum sizin kavganıza" dedi. Ezgi ve ben aynı anda
"Sen sus bu kanlo davaya ortak olma!" dedik
"Aman be merkalı değilim sizin kanlı davanıza!" dedi O sırada uçak anonos verdi.
Lüfen dikkat İstanbul-Ankara uçağı kalkmak üzere lütfen emniyet kemerlerinizi takın 1,30 saat sonra Ankarada olacaz iyi yolkculuklar dileriz... dedi. Kızlar bana ölümcül bakışlar attılar. Çünkü onlara göre uçak kalkana kadar dedikodu yapacaktık. Beni tehdit etmeselerdi yapardım. Neyse tuby müzik'e girip içinden Yıldız Tilbe, Mustafa Ceceli- Aşk'tan Giderken Açtım. Bu şarkıya bayılıyordum. Zaten Mustafa Ceceli'nin sesi çok güzel bence Yıldız Tilbe ile çok güzel olmuş
♡☆♡
Yaklaşık 1 saat sonra acıkmıştık. Yanımıza iki garson gibi kişiler geldi. Kızlara
"Acıktınız mı?" diye sordum. ikisi birden kafalarını salladı. garson gibi giyinenlere
"Bakar mısınız?" diye sordum. kafalarını sallayıp yanımıza geldiler.
"Ne istemiştiniz?" diye sordu
"3 sandiviç 3 portakal suyu alabilir miyim?" diye sordum verdiler.
"Ne kadar?"
"490 TL" cüzdanımdan 490TL çıkartmıştımki kızlarında çıkarttığını gördüğüm an, ölümcül bakışlar attım. Ve parayı ödedim Buse;
"Mal bıraksaydın biz öderdik." dedi
"Buse ödedim işte ben ısmarlamak istedim bişi olmaz Afiyet olsun." dedim yaklaşık yarım saat sonra uçaktan inmiş, Taksi çağırmıştık. Annemleri arayıp, geldiğimizi söyledim. Annem, çok dua ettiğini söyledi. Yaklaşık 10 arama ve 289 mesaj vardı. Hepsi akrabalardandı. O sırada Sanal arkadaşım Duygu'yu gördüm. Ama o Azarbaycanlıydı. Ne işi vardı? "Duygu!" diye seslenince bana baktı.
"Ece ne işin var ya burada?" diye sordu daha önce çok görüşmüştük. Benim ikizim gibiydi... Zaten birbirimize ikiz diyorduk. Sanaldık ama Ezgi ve Buse gibiydi benim için...
"Ben Polis okulına geldim asıl senin ne işin var?" diye sordum.
"Akrabaya geldik bizde." dedi "Ne kadar kalacaksınız?" diye sordum.
"1 hafta" dedi "buluşuruz değil mi?" diye sordu
"Tabi ki hergün buluşuruz" dedim
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.