Gönderi

552 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Kitabın kapağını kapattıktan sonra söylediğim ilk kelime "Vay be!" oldu. Kitabını beğeneceğime gerçekten ihtimal dahi vermiyordum. Özellikle yine hikayeye Tamlin ile başlamamız ve Tamlin beni uzun bir süre sıktı. Ama ilk kitaba ve bu kitapta hoşuma gitmeyen olaylara - durumlara rağmen Sis ve Öfke Sarayı'nı beğendim arkadaşlar! Yazın bunu kenara! İlk kitapta bizim aşkı için her şeyi yapan kahraman Feyre'miz (!) aşırı zor ve karmaşık sınavlardan geçip (?) biricik aşkı Tamlin'i (!) ve bütün Peri halkını kurtarmıştı hatırlarsanız. Lanetkıran Feyre... Belki Peri halkının zincirlerini kırmış olabilir ama bunun için kendini o mağaraya zincirlerdi - tabii ki mecazen- ve eğer bu iş Tamlin'e kalsaydı Feyre o mağarada çürürdü... Hani sürekli neden Tamlin'i hiç sevmediğimi soruyordunuz ya, işte bu yüzden. Kendi mutluluğu için etrafındaki herkesi ,o mutluluğun yegane sebebini bile, harcayabilen bencil bir Lord bozmasından başka bir şey değil. Kitabı hala okumamış olanlara spoiler vermek istemiyorum bu yüzden tabii ki her şeyi açık açık anlatamayacağım ama şunu bilin ki; Feyre'nin hayatının emanet edileceği son kişi Tamlin. Hem birinci hem de ikinci kitapta mecazen ve gerçekten Feyre'nin ölmesine razı oldu ve bunun üstüne ilk kitapta bununla ilgili hiçbir şey yapmadı. Yaptığı tek şey; ilk kitapta Feyre ile yanlız kaldığı ilk anda -dağın altında oldukları zamandan bahsediyorum tabii- onunla birlikte olmaya çalışmak oldu. Çünkü o bu kadar sığ ve düşüncesiz... Feyre'ye ilk kitapta çoğunuzun aksine pek bayılmamıştım ve bu ikinci kitapta da uzun bir süre devam etti. Buna rağmen eğer Feyre'yi tek bir sözcük ile tanımlayacak olsam bu "cesur" olurdu. Her anlamda. Yazar bunu okuyucunun gözüne sokmak için araç olarak cinselliği kullanmış ki bu benim kitapta ikinci sinir olduğum şey idi. - İlki tabii ki Tamlin- Bir yüz sayfa boyunca filan bölümler yatakta başlıyor ve yatakta bitiyor. O yüz sayfa hayatım boyunca okuduğum en sığ yüz sayfaydı. Ama benim Feyre'yi cesur bulmamın sebebi bu değil. Cesur biri çünkü bazen asıl riskin risk almamak olduğunu bazen de yapması gereken şeyin aslında yapmaması gereken şey olduğun biliyor. Sonuç olarak Feyre'yi bu kitapta sevdim. Bayılmadım ama sevdim. Ayrıca Dikenler ve Güller Saray'ında Rhysand'a sevmediğimi de biliyorsunuz amaaaa... Ya ne diyeceğim biliyor musunuz? Bence siz önce bu kitabı okuyun. Bakın gerçekten, yani Dikenler ve Güller Sarayı'nda ağır ikinci kitap sendromu var. Bunun en iyi örneği Rhys. İlk kitapta aşırı fevri ve abuk subuk hareket ediyordu. Önce klasik boş, kötü karakter mantığı diye düşündüm ama bu yaptıklarının yarısına bile bahane olmadı ama bu kitapta... Bence yazar ya ilk kitabı ya da bunu başkasına yazdırmış. Başka açıklaması katiyen olamaz yani. Meşhur bir laf var "Bu kitapta #teamrhys ve #teamtamlin yok. Sadece Rhysand var." diye. Hangi düşünür dediyse doğru demiş. Tamlin'i direk çöpe atıyoruz ve Rhysand'ı mutlulukla kucaklıyoruz. Spoiler vermediğimden bu konu hakkında konuşamıyorum. Bu yüzden en iyisi gidin siz kitabı okuyun... Sevmediğim değil ama anlam veremediğim garip bir olay var kitapta. Yani okuması aşırı zevkliydi ve kesinlikle kitaptaki favori bölümüm orasıydı ama Attor ve adamlarının amacını pek anlayamadım. Yani anladım ama neden sadece bir tane ile sınırlı kaldı ve daha sonra bu olay unutuldu? Kitabın ortalarından biraz daha önce bir yemek masası muhabbeti var. O muhabbetten bir sürü şey öğreniyoruz. Aslında gerekli bir olay fakat yazar neden her şeyi bir anda vermeye çalışmış onu da anlamadım. Orası bana biraz zorlama geldi. Bunların haricinde hala Nesta'yı sevmiyorum. Elaine fazla saf, çoğu zaman. Lucien giderek Tamlin'e benziyor. Mor benim için kitabın favori karakteri. Amren ile ilgili hikayeyi merak ediyorum. Azriel'i seviyorum ama bence son kitapta daha çok diyaloğu olmalı. Cassian ise muhtelemen üçüncü kitapta odaklanacağım karakterlerden biri çünkü onunla ilgili o durumu hemen öğrenmem lazım. Bir de Velantis şu "genç-yetişkin- fantastik" türünde görüp görebileceğiniz en güzel kurgu şehir sanırım.
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,989 okunma
·
47 views
Aycan okurunun profil resmi
"Tamlin'e kalsaydı Feyre o mağarada çürürdü... Hani sürekli neden Tamlin'i hiç sevmediğimi soruyordunuz ya, işte bu yüzden. Kendi mutluluğu için etrafındaki herkesi ,o mutluluğun yegane sebebini bile, harcayabilen bencil bir Lord bozmasından başka bir şey değil." of yaaa, aynen öyle lanet. ve buna rağmen hala Tamlin savunanlar, sevenler var.. onlara açıklama yapmak zaman kaybı
Selin okurunun profil resmi
Adı geçince bile sinirlerim hopluyor. Ne gereksiz bir karakterdi ya. Ben görmedin Tamlin'i savunan ikinci kitaptan sonra ama en en en sinie olduğum insan tipi.
Aycan okurunun profil resmi
"Meşhur bir laf var "Bu kitapta #teamrhys ve #teamtamlin yok. Sadece Rhysand var." diye. Hangi düşünür dediyse doğru demiş. Tamlin'i direk çöpe atıyoruz ve Rhysand'ı mutlulukla kucaklıyoruz. " cidden öyle ldfkgjlk
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.