Mızıldanarak geri
çekilmeye çalıştım, dayanılmaz derecede tahrik olmuştum.
Sertleşen ucu dişleriyle yakalayarak kıstırdı beni.
Başımı eğdim, gözlerimi, emdikçe içeri çöken yanakları
na perçinledim. Ağzının sıcaklığının içinde, dili meme ucumu yalıyor, güzel boynu her yutkunuşuyla oynuyordu. Kası
lıp titreyen apışaram ritmik emişlerine eşlik ediyordu.
Elimi aramıza uzatarak belindeki uçkuru çözdüm ve lasti
ğini onu serbest bırakacak kadar aşağı ittim. İki elimle tuttum aletini, parmak uçlarım, insafsızca seksi uzunluğunu
kat eden, zonklayan kalın damarların üzerinde gezindi. Tepesi ıslaktı, zevk suyunun kayganlığında kaydı ellerim.
Aletini cinsel organımın ağzına getirdiğimde ağzı bıraktı
beni. ''Yavaş al, meleğim" diye emretti sertçe. "Alıştıra alıştı
ra. Bütün gece içinde olacağım, bir tarafını ağrıtmak istemiyorum."
Tüylerim diken diken oldu. "Onlar seni yavaşça almayı
hayal etmeyeceklerdi" diye itiraz ettim.
Gideon her iki eliyle uzanarak saçlarımı yüzümden çekti. "Başka kadınları düşünmüyorsun artık, meleğim. Kendini
canlandırıyorsun gözünde."
Haklı olduğunu irkilerek fark ettim. Gideon'ın üstündeki kadın, onu gözleriyle becerdiklerini tahayyül ettiğim uzun
bacaklı esmerlerden biri değildi. Bendim. Aletini hayranlıkla sıvazlayan bendim. Onu yerleştiren, üzerine oturan, bir an
durup penisinin geniş başlnı cinsel organımın dudakları arasında ileri geri sürten bendim.
Beni hisseden kocam inleyerek kalçalarını hafifçe kaldırdı ve talepkarca bastırdı vücudumun girişine. Kalçalarımdan
tutup aşağı çekti beni ve aletinin genişleyen başıyla cinsel
organımı iki yana açtı.
"Ah, Gideon." Üstüne çökerek kalın aletinden birkaç santimi içime alınca gözkapaklarım ağırlaştı.
Aletinin sadece başı içimde kalana kadar hafifçe kaldırdı
beni, sonra da yeniden indirerek biraz daha almamı sağladı.
Boynundaki tendonlar iyice belirginleşmişti. "Üstümde bir
tabela taşımamı istemiyorsun sen. Seni taşımamı istiyorsun,
daracık, küçük yarığın aletimi sıkarken hem de. Ben yalnızca arkama yaslanmış istediğini yapmana izin verirken, üstümde olmayı hayal ediyorsun."
Kollarını kanepenin arkalığına uzatarak o muhteşem erkek gövdesini sergiledi. ''Yoksa katılmamı mı istiyorsun?"
Kuruyan dudaklarımı ıslatarak başımı iki yana salladım.
"Hayır."
Yükselip yeniden oturdum. Tekrar tekrar. Kalçalarım uyluklarının üstünde oturana dek her seferinde biraz daha derine alarak. Kalın ve uzundu. İçimde zonklayınca hafifçe inledim.
Ve henüz tümünü almamıştım.
Başımı yana eğerek onu öptüm ve yavaşça dilimi yalayan
dilinin tadını çıkardım.
"Seni seyrediyorlar değil mi?" diye mırıldandı.
"Seni seyrediyorlar. Yükseldiğimde bir an görebiliyorlar
seni, aletinin gerçekten ne kadar büyük olduğunu. Onu istiyorlar, onun için kıvranıyorlar, ama o benim. Beni seyreden
sensin. Gözlerini benden alamıyorsun. Etrafta benden başka
kimse yok senin için."
"Ama sana hala dokunmuyorum, değil mi?" Dudakları
şeytanca bir gülümsemeyle büküldü başımı iki yana sallayınca. "Sanki yaşayan en seksi kadın herkesin gözünün önünde
aletimin üstünde değilmiş gibi, sakince cachaça yudumluyorum. Artık sıkılmıyorum, ama zaten daha önce de sıkılmıyordum aslında. Bekliyordum. Seni. Kanımdaki uğultudan biliyordum orada olduğunu."
Ellerimi omuzlarına koyup kalçalarımın ritmik hareketleriyle seviştim onunla. Lezizdi. Aletinin içimde hareket edişi-ni hissetmek. Göğsünden yükselerek, ne kadar tahrik oldu
ğunu açık eden o pes, tehlikeli gümbürtü. Göğsünü kaplayan
ter pırıltısı. Ben aşağı iner ve onun aleti derinlerime bastırırken karın kaslarını kenetlenişi. Doyamıyordum.
Ve oyunuma katılışı ... beni bu kadar iyi tanıması. .. bu kadar çok sevmesi ...
Gideon benimle sevişirken kendini kaybediyordu ama her
zaman farkındaydı, kendi orgazmından önce bana odaklanırdı. Teşhirci seks fantezimi benden önce fark etmişti ve buna
izin veriyordu. Her zaman beni güvende tutarak, asla gerçekten teşhir olma riskini almadan ama beni o olasılıkla heyecanlandırarak. Onu asla o şekilde paylaşmazdım, fazlasıyla kıskançtım. Ve o da bir an olsun başkalarına göstermezdi beni,
çünkü çok korumacıydı.
Ama birbirimizi heyecanlandırıp oynadık. Seksle tanışması
acı ve utanç eşliğinde olan iki kişi için bu eylemde bunca mutluluk ve sevgi bulmak bir mucizeydi.
"İçinde o kadar sertim ki" dedi hırlar gibi, cinsel organı
mın içinde elimde olduğu gibi kasılarak. "Müziğin sesi yüksek, o yüzden çıkardığım sesleri kimse duymuyor ama sen
hissedebiliyorsun. Beni çıldırttığını biliyorsun. Bunu belli etmiyor olmamsa seyredilmek kadar tahrik ediyor seni."
"Senin kontrolün" dedim soluk soluğa, tempoyu hızlandı
rarak.
"Çünkü sana alttan hükmediyorum" dedi, gizemli bir tavırla. "İdare sendeymiş gibi yapıyorsun, ama asıl istediğin
o değil. Sırlarını biliyorum Eva. Hepsini bileceğim. Benden
saklayabileceğin hiçbir şey yok."
Gözlerini yüzümden hiç ayırmadan, başparmağının etli yerini dudaklarına götürerek dilinin ağır, seksi bir hareketiyle
yaladı. Elini aramıza uzatıp sert, hızlı daireler çizerek klitorisimi ovalamaya başladı. Kendinden geçen cinsel organım dalga dalga sağmaya başladı aletini ve bir çığlıkla geldim.
Bir anda harekete geçen Gideon, beni sımsıkı yakalayarak kalktı ve sırtımı kanepeye bastırıp ayaklarıyla yerden
güç alarak kalın aletinin kalan son birkaç santimini de içime
soktu. Ardından, yabani, ilkel bir açlıkla düzmeye başladı beni, benim orgazmımın dalgalarını yarıp geçerek kendininkine doğru gidiyordu tüm gücüyle.
Başını geriye atarak soluk soluğa adımı söyledi ve içime
boşaldı. Sanki duramıyormuş gibi abanmaya devam ederek,
inleye inleye fışkırttı sıcak sıcak.
Sayfa 245