MUCİZELER GERÇEK OLSA
Bu kitabı gördüğüm günü çok iyi hatırlıyorum. 
Meczup ile dertleşip kendimizi evden dışarı atmıştık. İçimde yeşerecek bir umuda ihtiyacım vardı ve herkese, en çokta kendime çok kızgındım. Kitabın tatlı rengi ve isminin bana vaat ettiği mucizeyi geri çeviremezdim. Onu raftan aldım ve eve götürmeye karar verdim. Oysa bir evim var mı pek emin değildim. Daha sonra Meczup kitabı bana hediye ederek kitaba verdiğim önemi daha da arttırdı. Yine de okuma tembeli olarak kitabı yıllar sonra okudum.
Kitabımız, kahramanımızın evinden kaçması ile başlıyor. Aslında yaptığı şey teklifsizce kabul ettiği fazla sorumluluk yükünden kaçmak. Ve tahmin edeceğiniz gibi büyülü bir aşk onu kaçtığı yerde yakalıyor ve kızımız ondan da kaçmak için kendine bahaneler üretiyor. Kitap ile karşılaştığım zamanlarda bende kaçıyordum. Hayatımdan, herkesin cennet olarak gördüğü cehennemden ve kendimden kaçıyordum. Tüm yaşamıma ters olarak kendimi bir odaya kapatmış ve iletişim kurmayı, sevdiğim tüm şeyleri yapmayı ve en çokta duygularımı yaşamayı reddediyordum. Ama dışarıdan bakıldığında ben hala yerli yerinde duruyor gibiydim. Gerçi hayat ban ne zaman acı deneyimler verse ben kendimi kapatır, dünyaya açılırım. Kendim bile ne hissettiğimi unuturum.
En iyi yaptığım şeydir kaçmak. Ama tam şu anda bunu yapmak istemediğimi fark ediyorum. Ne aşktan kaçmak istiyorum ne de kendimden uzaklaşmak istiyorum. Sevdiğim ne varsa hayatıma dolsun ve ben o yaşamın içinde akıp gideyim istiyorum. Ama hala biraz korkuyorum.
Kitap hakkında ne düşündüğümü merak edenler için cevabım çok net. Kitabı çok sevdim. Aşırı hızlı okunan çıtır çerez bir kitap. Tatlı, romantik ve keyifli bir yolculuktu. Tatlı bir hikaye istiyorum, risk almak istemiyorum ve ara ara kanım kaynasın diyorsan okumalısın.
Keyifli okumlar..
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.