Geceler insanları yutup geçiyor,
Bugünler geçmişlerde kalıyor.
Ve bir ansızın evet kocaman bir ansızın,
Kalan mercimek tanesi gibi kalpte fokurdayan ümitle,
Yeni bir hayata bir şekil posta gönderiyoruz.
Beklediğimiz kadar ömrümüz gidiyor,
Konuştuğumuz kadar günahlar bizim.
Sustuğumuz sessiz bir duvar ve imtihan,
Bakışlar her şeyin habercisiydi oysa,
Tamah etmeyenlerin gelip geçtiği dünya.
Yüksek mevkili bir avuç topraklar,
Sıkıştılar ruhlarda.
Bulutlar gibi geçtiklerinin hiç bir farkında,
Gölge vurması kadar yalan.
İnsanlık tamahıyla öldü gecelerde...
Bir derviş dakikalarını yurt edinince,
Ayağı kayıp düşemedi zamana.
Bir derviş su gibi aktı toprağa,
Akarken yol yeşerdi,
Ve albatrosların yapamadığı gibi insan pisletti.
Kelimeler ses rengine bürünmeyince,
İnsana tay olmuyor hiç bir şekil.
İstanbul'un delileri gibi bir soğuk içinde,
Sokakları gibi aşırı yalnız,
Ve çürümüş bir benlik var buralarda.
Geceler çabuk gelecek sabahlar bir afyon olup,
Ve insanlar ruhlarına karışacak.
Gözler ağızların binlerce yanılgısı,
Dualar oralarda bir köşede garip kalacak,
Ve duraklar zamanla dolar.
Ve derviş mekân kurmuş saniyelerin orada,
Kendini lüks hayatta bilmiş.
Rüzgârı içki edindim bende o sırada,
Gargara yapıp yutkundum,
İnsan vakit kaybı oysa.
Dünyayı yutkunduğum da boğazıma takıldı,
Baktım ki benlik değil.
Tadı acıydı boğazım yırtıldı,
Azrail'in koynunda olduğumu,
Bir sıfat olduğumu geç anladım.
Geceler unutturan bir afyon,
Sabahları satır satır yazamazsın.
Yollar zaman gibi içinde,
Ben otuz yaşında bir harabe,
Yeşermeyi bekleyen ve daha da bekleyecek.
Sessizlik bana bu dünyadan tatil,
Konuşmak en ağır yorgunluk.
Sesim bu dünya renginde değil,
Şükrüm benim en büyük dostum ola,
Şiirlerimde gecelerim aynı o derviş gibi.
Yol kimin ben böyle izinsiz gidiyorum,
Ve kimin böyle sahipleniyorum?
Kulağımda hiç bir noktada olmayan şarkılar,
Acelece yetişmek bir yerlere,
Şükrüm kaç yudumluk şarabım.
Söz bitsin daha çok şey var,
Yeni bir sayfa aralayıp.
Kaç defa güneş doğacak,
Kaç defa ay doğacak,
Ve aynı dostu göreceğiz.
AYKUT BARIŞ ÇELİK